Hanbeli mezhebinin kuruluşunun tamamlandığı bu dönem, Ahmed b. Hanbel’in 241 (855) yılında ölümünden Büveyhiler’in Bağdat’ı ele geçirmelerine kadar geçen yaklaşık bir asırlık süreyi kapsar. Devamını Oku »
Ahmed b. Hanbel’in görüşleri etrafında oluşan ve ona nisbetle anılan Hanbeli mezhebi, gerek mezhep imamının yaşadığı dönem gerekse mezhepleşme süreci bakımından Hanefi, Maliki ve Şafii mezhebinden son… Devamını Oku »
Maliki mezhebinin üç temel özelliği füru-i fıkıhtaki görüşlerini büyük ölçüde belirlemiştir. Bunlar köken itibariyle ehl-i Hicaz fıkhının devamı olmakla amel ve maslahatı esaslı birer kaynak olarak ka… Devamını Oku »
Hadislerin asli kaynaklarını ve isnadlarını belirleme yöntemine Tahric denir. Maliki mezhebinde tahric hakkındaki tasavvur ve görüşler ana hatlarıyla Şafii mütekellimin usul literatürü ile paraleldir. Devamını Oku »
İmam Malik’in bir meselede birden fazla görüşü bulunuyorsa müctehid fakih bu görüşler arasından Malik’in usul anlayışına en uygun olanını tercih ederken müctehid olmayan fakih onun en son beyan ettiği görüşü benimsemelidir. Devamını Oku »
Maslahat, örf, zaruret veya bir diğer esasa dayanılarak racih yahut meşhur karşısında tercih edilmiş ve uygulamaya geçmiş zayıf yahut şaz görüştür. “Maceriyyat” olarak da anılır. Devamını Oku »
“Kendilerini destekleyen delillerin birbirine denk olduğu görüşlerden her biri” şeklinde tanımlanabilir. Maliki tarihinin özellikle erken döneminde ortaya çıkan ve bu kavram altında toplanan önemli miktarda görüş bulunmaktadır. Devamını Oku »
Maliki fakihleri içinde en fazla taraftara sahip kabul edilen görüş meşhur olarak adlandırılmaktadır. Bu kavramın tanımı hakkındaki ihtilafın hayli uzun bir süre devam ettiği anlaşılmaktadır. Devamını Oku »
Racih olarak kabul edilen görüşlerin tanımı üzerinde ihtilaf bulunmakla beraber Maliki fakihlerinin çoğunluğuna göre bu terim delili kuvvetli olan görüşü ifade etmektedir. Devamını Oku »
Maliki mezhebi, diğer mezheplerde olduğu gibi kendi tarihi içinde şekillenen bir mezhep içi fıkhi istidlal usulüne sahiptir. Devamını Oku »
Şer‘i bir konuda mürsel maslahata dayanarak hüküm verme usulü olan istislahın taşıdığı ana fikir bütün mezhepler tarafından olumlu karşılanmakla birlikte Maliki mezhebinde bu metoda büyük bir işlev alanı verilmiştir Devamını Oku »
Maliki literatüründe Hicaz’da ehl-i hadisin, daha sonra Endülüs ve Kuzey Afrika’da Zahiri hareketinin kıyas eleştirilerini cevaplandırmaya ve kıyasın delil değerini ispatlamaya yönelik uzun bahislere yer verildiği görülür. Devamını Oku »