Harici Mezhepleri

Harici Beyhesiyye Mezhebi Tarihi ve İnançları

Harici Beyhesiyye Mezhebi Tarihi ve İnançları
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Harici Mezhepleri Yorumlar : 0 Okunma : 3684 Beğen : 0

Hariciler’in Ebu Beyhes Heysam b. Cabir’e (ö. 94/713) nisbetle anılan bir kolu. Beni Sa‘d b. Dubey‘a kabilesine mensup olan ve Emevi Halifesi I. Velid zamanında Haccac’ın takibinden kurtulmak için Medine’ye kaçan Ebu Beyhes, Medine Valisi Osman b. Hayyan el-Müzeni tarafından yakalanarak hapsedilmişti. Ebu Beyhes, vali ile sohbette bulunacak kadar dostluk kurmayı başarmışsa da halifeden gelen emir üzerine öldürülmüştür.

Beyhesiyye’nin ortaya çıkışı bir cariyenin satışına bağlanmaktadır. Rivayete göre İbazıyye’den İbrahim adında bir kişi, kendi mezhebinin mensuplarından bir topluluğu evine çağırmış, bu sırada cariyesi hizmette kusur edince onu kendi akidelerini benimsemeyen, dolayısıyla kafir sayılan Araplar’a satacağını söylemişti. Topluluk içinde bulunan Meymun adında biri kendi inançlarını taşıyan mümin bir cariyeyi kafirlere satamayacağını belirtince İbrahim Allah’ın cariyeyi satmayı helal kıldığını, ayrıca mezhep büyüklerinin de bu görüşte olduklarını söylemiş, bunun üzerine Meymun onlardan ayrılmış, diğerleri de bu konuda kararsız kalmışlardı. Bu durum İbazıyye bilginlerine arzedildiğinde onlar Meymun ile kararsızların (vakıfe) yanlış düşündüklerini ve bu sebeple tövbe etmelerinin gerekli olduğunu bildirmişlerdi. İbrahimiyye, Meymuniyye ve Vakıfe adlarını alan bu üç gruptan sonra da Beyhesiyye ortaya çıkarak cariye satışı konusundaki ihtilafta taraf olmuştur. Meseleyi müsamaha sınırlarının çok ötesinde kalan bir anlayışla ele alan Beyhesiyye’ye göre takıyye bölgesindeki bu satışı haram sayan Meymun ve taraftarları, İbrahim’le Meymun arasında kararsız kalanlar, Meymun’dan ve kararsızlardan uzaklaşmayan İbrahim ve taraftarlarının hepsi kafir olmuşlardır.

Beyhesiyye’ye göre iman ilim, ikrar ve amelden meydana gelir. Bir kimse Allah’ı, peygamberlerini, Hz. Muhammed’in tebligatını bilip ikrar etmedikçe, ayrıca ilahi emir ve yasakların gereklerini yerine getirmedikçe, Allah’ın dostlarını sevip düşmanlarından ilgisini kesmedikçe müslüman sayılmaz. Büyük günah işleyenler imam veya valinin huzuruna çıkarılıp cezalandırılmadıkça kafir veya mümin diye vasıflandırılamaz.

Haricilik in bir kolu olan bu fırkanın bir kısmına göre ölmüş hayvan, usulüne uygun kesilmiş olan hayvandan akan kan (dem-i mesfuh), domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanlar dışında kalan şeylerin yenmesi haram değildir. Helal olan bir yiyecek veya içeceği kullanmak suretiyle dengesini kaybeden (bal tutması gibi) kimse o halde iken namazı terketse veya başka büyük günahlar işlese bundan dolayı tekfir edilemez, kendisine ceza da uygulanamaz. Beyhesiyye’nin Avfiyye (veya Avniyye) kolu ise içki içmeyi küfür olarak telakki ettiği halde namazı terketmediği yahut namuslu kadına zina isnadında bulunmak gibi bir fiil işlemediği müddetçe sarhoşun kafir olduğuna hükmetmez. Hicret konusunda iki gruba ayrılan Avfiyye’nin bir grubu kendi mezhep mensuplarının bulunduğu yere hicret etmemeyi affedilmez bir hata telakki edip böyle kimselerle ilgilerini keserken diğer grup hicretten geri kalmanın haram olmadığını, dolayısıyla böylelerinden ilgiyi kesmenin gerekli bulunmadığını söylemişlerdir. Her iki grup da devlet başkanı kafir olduğu takdirde tebaasının da kafir olacağını ileri sürmüşlerdir.



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

İlgili Sayfalar