Jainizm (Cayna) Tarihi

Ana Sayfa Dünya Dinleri Uzakdoğu Dinleri Janizm / Caynacılık Jainizm (Cayna) Tarihi Jainist Mezheplerin Ortaya Çıkışı ve Mezheplerin Birbirinden Farklılıkları

Jainist Mezheplerin Ortaya Çıkışı ve Mezheplerin Birbirinden Farklılıkları

Jainist Mezheplerin Ortaya Çıkışı ve Mezheplerin Birbirinden Farklılıkları
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Jainizm (Cayna) Tarihi Yorumlar : 0 Okunma : 5431 Beğen : 0

Jainizm (Caynacılık , Cayna Dini ) asla felsefi tartışmalar sebebiyle bölünmemiştir. Çünkü Jainizmde dini ve felsefi görüşler noktasında büyük ayrılıklara pek rastlanmaz. Ancak Mahavira’nın öğretileri değişik bölgelere yayılınca, değişik gruplardan müntesipler kazanınca düşünce ve anlayışta farklılıklar ortaya çıkmıştır. Jainizm, üçyüz yıldan fazla bir süre birlik ve beraberlik içinde yaşamıştır.

M.Ö. IV. yüzyılın sonlarına doğru Patna’da Pataliputra’da toplanan Pataliputra Konsili, Jain toplumunun iki mezhebe ayrıldığı büyük bir bölünmeye şahid olmuştur. M.Ö. III. yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biri olan ve Jainizmin doktrinlerinin tespit edilmesinde büyük katkısı olan ve hatta birçok eser yazan, Jainist cemaatin bölünmesine yol açan krize tanıklık eden ve muhtemelen bu krizin nedenlerinden biri de olan XI. acarya Bhadrabahu (ölm. M.Ö. 270 veya 262), rivayete göre kuzeyde ortaya çıkacak olan ve oniki yıl sürecek bir kıtlık döneminin geleceğini önceden görerek, Jainist cemaatin bir bölümünü yanına alarak güney bölgesindeki Mysore eyaletindeki, Mahavira’nın çok büyük bir heykelinin de bulunduğu, Shravana-Belgola’ya göç ederek, Jainist geleneği devam ettirmek istemiş ve geride, açlık tecrübelerini daha iyi geliştirmek amacıyla Bihar’da Magadha’da kalan keşişlerin idaresini ve bakımını öğrencisi Sthulabhavra’ya bırakmıştı. Oniki yılın sonunda Bihar’a dönen Bhadrabahu ve beraberinde olanlar, buradaki keşişleri, üstadları Mahavira tarafından emredilmiş olan zahidlik yollarını terk etmiş ve hatta duygularını kontrol etme (vita-raga) durumuna ulaşmak için, haya duygularını da içeren bütün bağları reddetme prensibini ihlal ederek, kabul edilmesi imkansız bir şey olan; beyaz elbiseler giymiş olarak bulmuşlardır.

İşte M.Ö. III. yüzyılda keşişlerin ve rahiplerin giyinmeleri hususunda başlayan gerginlik, birkaç nesil sürmüş, bazı dini ritüellerin detayları üzerindeki anlaşmazlıklar ve doktrinel farklılıklarla daha da kötüye gitmiştir. Nihayet M.S. 79 yılında kaçınılmaz bir hale gelen büyük bölünme gerçekleşmiştir. Keşişler topluluğu ve onların takipçileri, Digambaralar ve Shvetambaralar olarak iki mezhebe ayrılmıştır.

Muhafazakar geleneğin taraftarları olan Digambaralar, bir Jainist keşişi bağlayıcı bir durum olan, Mahavira tarafından ikame edilen ve dünyadan tam olarak feragat etmenin bir sembolü olan çıplaklık andını devam ettirmişlerdir. Digambaralar mükemmel bir keşişin veya Tirthankara’nın her şeyden kendini tamamen soyutladığına, hiçbir yiyeceğe ve hatta giyeceğe bile ihtiyacı olmadığına inanırlar. Digambara keşiş ve rahipleri çıplak olarak gezerler, laik halk da onlar gibi çıplak gezer; fakat Müslümanların Hindistan’a girmesinden sonra Müslümanlar onlara asgari bir elbise giymeyi yani en azından avret mahallerini örtmelerini kabul ettirmişlerdir. Digambaralar, tamamen çıplaklık kuralına uymayanların, kurtuluşa erişebilmelerinin mümkün olmayacağını söylerler. Kadınlar hakkında menfi düşüncelere sahiptirler. Kadınlar için manevi kurtuluş yolunun kapalı olduğuna ve kadınların asla kurtuluşa erişemeyeceklerine inanırlar. Bu yüzden Digambara mezhebinde rahibelere rastlanmaz. Bütün bunlara ilave olarak, Digambaralar, Mahavira’nın hayatıyla ilgili bazı hususları: mesela, Mahavira’nın evli olduğu yönündeki inancı reddetmişlerdir.

Liberal geleneğin taraftarları olan Shvetambaralar ise, bütün bu hususlarda Digambaralardan farklı düşünmektedirler. Svetambaralar, Digambaraların ileriye sürmüş olduğu böylesi bir çıplaklığı kabul etmezler. Shvetambaralar, 23.Tirthankara Parsva’nın emriyle, elbise giyinme uygulamasının, Uttaradhyayana kutsal metninin XXIII. Bölümünü delil göstererek, isteğe bırakıldığını iddia ederek, çıplaklık andının tamamen kişinin kendi isteğine bağlı olduğunu ileri sürerek, beyaz bir elbise giymişlerdir. Bu giyinme şekli mezhebin ismi olmuştur.

Bhadrabahu tarafından idare edilen Digambaralar, Shvetambaraların mürted olduklarını açıkladılar ve Sthulabhadra tarafından derlenen kanunların doğruluğunu kabul etmeyi reddettiler. O zamandan beri her iki mezhep, Hindistan’ın farklı bölgelerinde faaliyetlerini devam ettirerek birbirlerinden uzaklaşmışlardır. Digambaralar, hala bütün elbiselerinden arınmış bir şekilde tasvir edilen Tirthankara resim ve heykellerine sahiptir ve çok sert kurallara riayet etmektedirler. Fakat Digambara keşişlerinin düzeni bozulmuş ve laik halk, çoğu zaman ruhani disiplinlerde ilerleme kaydetmiş olan aile reisleri tarafından yönetilmişlerdir. Diğer taraftan Shvetambaralar hala büyük ve düzenli bir keşişler topluluğuna sahiptir. Shvetambaralar çok fazla bir şekilde ipek ve mücevherlerle süslenmiş Tirthankara putlarına mabedlerinde tapınmaktadırlar.

Her iki mezhep arasında doktrin bakımından büyük farklılıklar yoktur. Pratiklerde ise çok büyük farklılıklar olmamakla birlikte bazı küçük farklılıklar söz konusudur. Her iki mezhep de yogayı uygular; Jina, Tirthankara ve mükemmel keşiş ve azizlerin varlığını kabul ederler. Ahimsa prensibine uyarlar.

Her iki mezhep de Samsara Çarkı’ndan kurtulmayı hedeflemişlerdir. Digambaralara göre bunun gerçekleşmesi; her şeyi terk ederek ve çıplak olarak yaşamaktır; yani her türlü maddeye olan ihtiyacı yok etmektir. Sadece sadakalarla, önceki zamanlar boyunca birikmiş olan Karma’nın bitimine kadar gerekli olan zaman için yaşamaktır. Shvetambaralar ise, rahiplerin ve rahibelerin elbise giymelerini, bir bastona ve bir sadaka kasesine sahip olmalarını istemiştir.

Üçüncü bir mezhep olan Sthanakavasinler (Koridor sakinleri), Shvetambaraların çok abartılı bir şekilde ipek ve mücevherlerle süslemiş oldukları Tirthankaraların putlarının bulunduğu Jainist mabedlerindeki ibadet uygulamalarını, Mahavira’nın öğretileriyle çeliştiği için hem mabed ibadetini hem de Tirthankara heykellerine tapınmanın da dahil olduğu tasvir tapıcılığının bütün şekillerini protesto etmek amacıyla Shvetambaralar arasında M.S. 1473 yılında Ahmadabad’da ortaya çıkmış, bir mezheptir. İslam’ın putlara tapınmaya karşı olan tutumundan da etkilenen Sthanakavasinler, putsuz bir ibadet icra ederler.

Jainist cemaatin birliği bakımından bu bölünmeler zararlı olmuş ise de, Mahavira’nın öğretilerinden herhangi bir önemli sapma meydana getirmemiştir. Farklı mezheplere müntesip olsalar da, bütün Jainler, dinlerini karakterize eden üç temel doktrin olan; anekantavada: mutlakiyetin olmadığına dair inanç; karmavada: amel yeterliliği ve ahimsa: şiddetsizlik prensiplerine her zaman sadık kalmışlardır. Bunlar zikredildikleri sıra ile; gerçekliğin tabiatını, esaretin sebeplerini ve kurtuluşun yolunu anlatmaktadır.

İÇERİK RESİMLERİ

Shvetambaralar

İÇERİK RESİMLERİ

Digambaralar

İÇERİK RESİMLERİ

Sthanakavasin Mezhebi Taraftarı Jainler



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi