Maliki Usulünde "Meşhur" Ne Demektir

Maliki Usulünde "Meşhur" Ne Demektir
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Maliki Mezhebi İstidlal Usulü Yorumlar : 0 Okunma : 2447 Beğen : 0

Maliki fakihleri içinde en fazla taraftara sahip kabul edilen görüş meşhur olarak adlandırılmaktadır. Bu kavramın tanımı hakkındaki ihtilafın hayli uzun bir süre devam ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim İbnü’l-Hacib’in muhtasarında geçen meşhur kelimesi hakkında bile ihtilaf vardır. Maliki fıkhında ortaya çıkan farklı görüş ve uygulamalardan insicamlı ve yekpare bir bütünlük elde etme çabalarının VII. (XIII.) yüzyıl ve sonrasında meşhur kavramı ile çözülmeye çalışıldığı ve bu hususta İbnü’l-Hacib ve İbn Ferhun’un önemli roller üstlendiği belirtilir (M. Fadel, s. 242-255). Mezhepte deliller arasında tercih yapabilen bir fakihin kendi tercih ettiği görüşle amel etmesi esas kabul edildiği için bazı Malikiler meşhur görüşün mezhep içi kaynaklar arasında yer almasını bu esasa aykırı kabul etmiş ve meşhurun müstakil bir kategori olarak mevcudiyetini reddetmiştir. Meşhur görüşlerin tercih melekesine sahip fakihler tarafından ancak hukuki istikrar gibi mülahazalardan hareketle benimsenebileceği ifade edilmektedir. Nitekim müctehid olmalarına rağmen Şatıbi ve Mazeri’nin hayatları boyunca meşhur ile fetva verdikleri kaydedilir. Tesuli, fakihin mukallid olması halinde racihle değil meşhurla amel etmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Meşhur kavramının Maliki usulünde köklü bir geçmişi vardır. Nitekim İmam Malik, sahabe ve tabiin görüşleri arasında bu iki neslin en çok tercih ettiği görüşleri benimsemesiyle tanınmakta, amel-i ehl-i Medine ve ma cera bihi’l-amel gibi kavramlar da belirli şartları haiz çoğunluğun tercihlerine itibar etme düşüncesini desteklemektedir. Maliki tarihinde birçok görüş belirli bir coğrafyada meşhur olmuş, fakat diğer bölgelerde bu sıfatı kazanamamıştır. Mesela Irak Maliki çevresinin meşhur görüşleri Kuzey Afrika Malikileri’nin meşhurlarından belirli ölçüde farklıdır. dunyadinleri.com Maliki usulü farklı coğrafyalardaki meşhur görüşler arasında da bir hiyerarşi meydana getirmiştir. Uchuri meşhurlar arasındaki hiyerarşiyi Mısırlılar, Medineliler, Mağribliler ve Iraklılar şeklinde belirlemekte ve buna delil olarak daha önce gelen bölgenin daha sonra gelen bölgeye nisbetle Malik’in talebeleri ve sonraki Maliki müctehidleri arasından daha yüksek şahsiyetleri barındırması ile açıklamaktadır. Haşiyetü’l-Adevi müellifi Ali b. Ahmed el-Adevi, Mısırlılar’la Medineliler ihtilaf ettiğinde Mısırlılar’ın, Iraklılar’la Mağribliler ihtilaf ettiğinde ise Mağribliler’in tercih edilmesi gerektiğini kaydeder.



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

Dünya Dinleri