Şafii Mezhebinin Irak ve Horasan Ekollerinin Oluşumu

Şafii Mezhebinin Irak ve Horasan Ekollerinin Oluşumu
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Şafii Mezhebi Tarihçesi Yorumlar : 0 Okunma : 2374 Beğen : 0

Ana unsuru aynı olmakla birlikte Irak ve Horasan fıkıh çevrelerinin mezhep aktarımında zamanla birtakım farklılıklar oluşmuş ve bu farklılıkların giderek artmasıyla mezhep iki ayrı gelişme çizgisine ayrılmıştır. Ebu İshak el-Mervezi’nin farklı bölgelere dağılan talebeleriyle başlayan bu ekolleşmede, onun vefatından sonra Şafii mezhebini Irak’ta temsil eden otorite ile Horasan bölgesinde temsil eden otorite arasındaki anlayış farklılığı da etkili olmuştur. Bu iki ekol hakkında “tarika” veya “tarik” kullanıldığında o ekolün sahip bulunduğu bilgiyi elde ettiği kanal kastedilmektedir. Bu kanaldan gelen bilgi mezhep imamının kavilleri veya erken dönem Şafii fukahasının tahricleri ya da ayrışma sonrası dönemin müctehidlerine ait tahricler olabilir. Irak tarikinin imamı olan Ebu Hamid el-İsferayini (ö. 406/1016) on yedi yaşında fetva vermeye başlamış, 364 (974) yılında Bağdat’a gelip İbnü’l-Merzüban ve Ebü’l-Kasım ed-Dareki’den fıkıh tahsil etmiş, Abdullah b. Mübarek Mescidi’nde birçoğu mezhebin gelişme ve yayılmasında önemli roller üstlenen 300’ü aşkın öğrenciye fıkıh okutmuştur. Münazara yeteneğiyle temayüz etmesi yanında Müzeni’nin el-Muhtaśar’ı üzerine yazdığı elli ciltlik et-Taliķu’l-kübra ve el-Bustan gibi eserleriyle telif alanında başarısını kanıtlamıştır. Usul-i fıkıhla ilgili bir eseri olduğu da belirtilen İsferayini mezhebe katkısından dolayı “ikinci Şafii” lakabıyla anılmıştır (DİA, XXII, 514). Kendisinden fıkıh tahsil eden Ebü’t-Tayyib et-Taberi, Ebu İshak eş-Şirazi’nin en önemli hocasıdır ve Şirazi bu çizginin fıkıh birikimini eserleri vasıtasıyla sonraki kuşaklara aktarmıştır. Horasan tarikinin imamı olan ve Kaffal es-Sagīr diye bilinen Abdullah b. Ahmed el-Kaffal el-Mervezi (ö. 417/1026 dunyadinleri.com), otuz yaşında ilim tahsiline başlamış olmakla birlikte telif ve tedris faaliyetleriyle mezhebe önemli katkılarda bulunmuş, talebeleri vasıtasıyla mezhebin geniş bir coğrafyaya yayılmasını sağlamıştır. Yetiştirdiği talebeler arasında Ebu Ali es-Sinci, Ebü’t-Tayyib et-Taberi, Rüknülislam el-Cüveyni gibi şahsiyetler bulunur. İbnü’l-Haddad el-Kinani’nin küçük hacimli ve girift ibareli el-Füru adlı eserine bir şerh yazmıştır; ayrıca iki ciltlik Şerhu’t-Telhiś’i, büyük bir cilt halinde el-Fetava’sı vardır (DİA, XXIV, 146). Irak bölgesi Şafii fakihleri (Irakıyyun) ve Horasan bölgesi fakihleri (Horasaniyyun) şeklindeki ayırım en çok Nevevi’nin eserlerinde öne çıkmaktadır. Onun Tehzibü’l-esma ve’l-luġat’ında kullandığı terkiplerden anlaşıldığına göre Horasan ve Irak ekollerinin mütekaddimin, müteahhirin ve mutavassitin evreleri vardır. Abdülkerim b. Muhammed er-Rafii’nin eserlerinde bu ayırım yapılsa da dikkat çekecek düzeyde değildir. Ayrıca Rafii, Iraklılar’dan bir rakip grup gibi bahsetmektedir. Bu noktada Nevevi ile Rafii arasında şöyle bir fark gözlenmektedir: Nevevi her iki grubu ayrı ayrı zikredip meselelere tarafsız bakarken Rafii, Horasanlılar ismini anmayıp sadece farklı görüşleri varsa Iraklılar’dan söz etmekte, yani meselelere bir taraf olarak bakmakta, bu sebeple el-Veciz’e yazdığı şerhte Iraklı grubun ilgili meseledeki farklı görüşünü bir ihtilaf unsuru diye aktarmaktadır. Rafii’nin eserinde Horasaniyyun sadece bir yerde geçer; bunun yerine Horasan bölgesinin bir alt grubu niteliğinde olan Meravize (Mervezi nisbesiyle meşhur Şafii fukahası, dunyadinleri.com) altı yerde zikredilir. Bazan “tarikatü’l-Meravize” terkibi de kullanılmaktadır. Nevevi ise eserlerinde Meravize’yi Rafii’den de az kullanmış ve bunun yerine Horasaniyyun’u tercih etmiştir. Esasen bu iki kullanım en çok onun eserlerinde, özellikle de el-Mecmu ve Ravżatü’t-talibin’de geçer. Nevevi, Şafii’nin ibarelerini, mezhebinin kavaidini ve mütekaddimin fukahasının vecihlerini aktarma noktasında Irak çevresini; metinleri işleme, araştırma, gruplandırma ve tertip noktalarında Horasan çevresini daha başarılı bulduğunu belirtmiştir (Nevevi, el-Mecmu, “Mukaddime”, I, 145). Mezhebin tek çizgide yeniden birleştiği bir aşamada yer alan Nevevi kendi hoca silsilesi üzerinden bu iki çizgiyi şu şekilde vermektedir:

a) Irakıyyun tariki: Nevevi → üç hocası (Ebu İbrahim İshak b. Ahmed b. Osman el-Mağribi, Ebu Muhammed Abdurrahman b. Nuh b. Muhammed b. İbrahim b. Musa el-Makdisi, Ebu Hafs Ömer b. Es‘ad b. Ebu Galib er-Rabai el-İrbili) → İbnü’s-Salah (Ebu Amr Osman b. Abdurrahman) eş-Şehrezuri → İbnü’s-Salah’ın babası (Ebü’l-Kasım Takıyyüddin) Abdurrahman → Ebu Sa‘d Abdullah b. Muhammed b. Ebu Asrun → Ebu Ali el-Farikī → Ebu İshak eş-Şirazi → Ebü’t-Tayyib et-Taberi → Ebü’l-Hasan el-Masercisi → Ebu İshak el-Mervezi.

b) Horasaniyyun tariki: (İbnü’s-Salah’ın babasına kadar aynı) → Ebü’l-Kasım el-Bezeri el-Cezeri → Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed Kiya el-Herrasi → İmamü’l-Haremeyn el-Cüveyni → babası → Ebu Bekir Abdullah b. Ahmed el-Kaffal el-Mervezi es-Sagīr → Ebu Zeyd Muhammed b. Ahmed el-Mervezi → Ebu İshak el-Mervezi (Nevevi, Tehzibü’l-esma, s. 77-79).



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi