Şiilik veya Şiâ Mezhepleri

Keysanîlik (Dörtçüler) Keysaniyye Keysani Mezhebi

Keysanîlik (Dörtçüler) Keysaniyye Keysani Mezhebi
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Şiilik veya Şiâ Mezhepleri Yorumlar : 0 Okunma : 9048 Beğen : 0

Keysanîlik (Arapça: الكيسانية al-Kaysānīya, Keysâniyye , Şiilik'te İmam ünvanını ilk defa kullanan ve Mehdi kavramını ilk defa ortaya atan mezheb. İkinci Fitne döneminde 685'de Muhtar, İmam Ali'nin en küçük oğlu Muhammed bin Hanefiye'nin İmam ve aynı zamanda Mehdi olduğunu iddia ederek kendisini Vezir ilan etmiştir.

Hüseyin'in intikamını alarak Ekim ayında Kufe'deki Emevilerin valisini kovarak Güney Irak'ı elde etmiştir. 687'de Muhtar, Abdullah ibn Zübeyr'in kardeşi Muasuv tarafından yenilerek öldürüldü.

700 yılında Muhammed bin Hanefiye'nin ölümünden sonra kendisinin Gayba haline girerek ahirette Rucu' edeceğine inanmışlardır. Bir kısmı ise Muhammed'in imametinin oğlu Ebu Haşim'e geçtiğine ve 716'de Ebu Haşim'in ölümünün hemen öncesinde Abbasi ailesinin reisi Muhammed'e geçtiğine inanmışlardır. O yüzden Abbasi ailesinin reisleri İmam ünvanını kullanmaya başlamıştır.

Tarihçesi ve ortaya çıkardığı bazı mezhepler

El-Muhtar’îyye

İkinci Fitne döneminde, Hüseyin bin Ali'nin aile efradıyla birlikte Kerbela'da Yezid'in ordusu tarafından öldürülmesinden sonra 685'de El-Muhtar bin Ebû Ubeydullah el-Sakafî el-Ta’ifî, İmam Ali'nin Havlet bint Ca'fer'den olan oğlu Muhammed bin Hanifîyye'ye ulûhiyyet isnad ederek, onun hem İmam hem de Mehdî olduğunu iddia ederek kendisini vezirilan etmiştir. Hüseyin bin Ali'in intikamını almak için Ekim ayında Kûfe'deki Emevîlerin valisini kovarak Güney Irak'ı ele geçirmiştir. 687'de El-Muhtar, Abdullah bin Zübeyr'in kardeşi Mus’ab ibnü’l-Zübeyr tarafından yenilerek öldürülmüştür.

Haşim’îyye

700 yılında Muhammed bin Hanifîyye'nin ölümünden sonra kendisinin gayba haline girerek ahirette rücû edeceğine inanmışlardır. Bir kısmı ise Muhammed bin el-Hanifîyye'nin imametinin oğlu Ebu Haşim bin Muhammed'e geçtiğine ve 716'de Ebu Haşim'in ölümünün hemen öncesinde Abbasîler'in reisi olan Muhammed bin Ali'ye geçtiğine inanmışlardır. O yüzden, bu tarihten itibaren Abbasî ailesinin reisleri "el-İmam" ünvanını kullanmaya başlamıştır.

Haşim’îyye içinde bir grup imametin doğrudan Ebû Haşim'in yeğeni Hasan bin Ali bin Muhammed bin Hanifîyye'ye geçtiğini iddia ederen, diğer grup ise önce kardeşi Ali binMuhammed'e ve ondan da Ali'nin oğlu Hasan'a intikal ettiğini ve Muhammed bin Hanifîyye soyundan gelmeyen hiçbir kimsenin imam olamayacağını ileri sürmüşlerdir.

Harb’îyye ve Cenah’îyye / Muav’îyye

Ebu Haşim bin Muhammed bin Hanifîyye'nin ruhunun Abdullah bin Amr bin Harb el-Kindî'ye geçtiğini kabul eden "Harb’îyye" adlı bir başka grup bazıları ise imamlarının yalancılığını tespit edince ondan vazgeçip Abdullah bin Muaviye'yi imam olarak kabul ettiler. Tenasüh'e inanan, Cenab-ı Hakk'ın imamlarda tecelli eden bir nûr olduğunu kabul eden ve "Cenah’îyye" ismiyle de anılan bu grup, ilahi ruhun tenasüh yoluyla imamlara geçtiğini, Abdullah bin Muaviye'nin hem nebî hem de ilah olduğunu ve gaybı da bildiğini söyleyerek kendisine ibadet etmişlerdi.[8][9][10]

Haris’îyye ve Beyan’îyye

Abdullah bin Muaviye'nin Horasan'da Hicrî 129 / M. 747 tarihinde ölümünün ardından "Cenahiyye" mezhebinin mensuplarından bazıları onun ölmediğini ve yakında geri döneceğini; bir başka kısmı ise öldüğünü, fakat Abdullah bin Muaviye'nin ruhunun hiçbir dinî mükellefiyeti kabul etmeyen ve ayrıca her şeyi mübah gören Harisîyye fırkasının reisi "İshak bin Zeyd el-Haris el-Ensarî" adındaki imamlarına geçtiğini iddia etmişlerdi. Aralarında imametin "Beyan bin Sem'an et-Temîmî" adında bir başka imama geçtiğini öne sürenler ise "Beyan’îyye" adı verilen bir başka fırkayı oluşturmuşlardı.

Ravend’îyye

Abbasî Ailesi'nin reisi ve Keysâniyye imamı sıfatıyla Muhammed bin Ali'nin da’îleri listesinde yer alan "Abdullah er-Ravendî" tarafından oluşturulan ve Ghulat-i Şîʿadan olan bu fırka zaman içerisinde Horasan'da fa'aliyet gösteren tüm Abbasî taraftarı ve Emevî aleyhtarı Keysan’îyye fırkalarını bünyesinde barındırır bir hale gelmişti. Ravend’îyye'ninİmamet i'tikadına göre Allah’û-Celle-Celale’hû keni ruhunu önce peygambere, peygamberden sonra da sırasıyla önce peygamberin amcası Abbas bin Abdülmuttalib'e sonra onun oğlu Abdullah bin Abbas'a intikal ettirdikten sonra Abbasî Ailesi fertlerinden olan Ali, Muhammed, İbrahim, Ebû’l Abbas "es-Seffah" ve Ebû Cafer "el-Mansûr"'nin bedenlerine hulûl ederek onlar aracılığıyla yeryüzünde tecelli etmiştir. Daha sonraları ise Ravend’îyye mensuplarının Halife El-Mansûr'a uluhîyyet isnad etmeğe başlamaları üzerine Mansûr tarafından aleyhlerinde şiddetli bir takibat başlatılarak mezhebin taraftarları ağır cezalara çarptırılınca, "Ravendîler" önce onun imamlığını reddetmişler, sonra da imameti gasp etmekle itham ederek kendisine sûikast tertip etmişler ama Halife El-Mansûr bu sûikastten sağ olarak kurtulmuştu.[10]

İ'tikadları

1.Allah’ûr-Rahman’ûr-Rahîym'in Muhammed bin Hanifîyye, El-Muhtar, Ebû Haşim, Ebû Mûslim Horasanî, Ebû’l `Abbas "es-Seffah" ve Abdullah "el-Mansur" gibi şahsiyetlere, özellikle de mezhebin imamına hulûl ettiği i'tikadı bunların pek çok kollarında hakim olan görüştür.[10]

2.İlk üç halifeyi Ali'nin haklarını gaspetmiş olmakla itham ederler ve onlara biat eden sahabelerin onların halifeliklerini kabul ettiklerinden dolayı dinden çıkmış olduklarına inanırlar.[11]

3.Hasan el-Mûcteba, Hüseyin bin Ali ve Muhammed bin el-Hanifîyye'nin Ali el-Mûrteza'dan sonra Peygamber Muhammed tarafından atanmış olan insanüstü özelliklere haiz üç imam olduklarına inanırlar.[12][13][14][15]

4.Muhammed bin el-Hanifîyye'nin El-Muhtar tarafından bildirilen beklenen Mehdî olduğuna inanırlar.[16]

5.Beda’ inancı hakimdir.[17][18]

Bunların bazı diğer alt kollarıysa:

6.Muhammed bin el-Hanifîyye'nin Medina yakınlarında Radva dağında "Gayba" halinde gizlendiğine, arslanlar ve kaplanlar tarafından korunduğuna, ve keçiler tarafından beslendiğine inanırlar.[19] Ayrıca birgün Allah’û-Celle-Celale’hû tarafından yeryüzüne adaleti sağlamak maksadıyla Mehdî olarak geri gönderileceği inancı da hakimdir.[20][21]

7.Kendilerinin hakim olmadığı bölgeleri "Dar al-takıyye" ve kendi hakimiyyet alanlarını ise "Dar el-‘alaniye" olarak adlandırırlar.[22]
8.Bazıları bugün Irak'ta mevcut Gnostik fikirleri sekizinci asırda kullanmağa başladılar.[23]
9.Muhammed bin el-Hanifîyye Radva Dağında gizlendiğine ve ölmediğine inanırlar.[24][25]

Keysaniyye 'nin alt kolları sayılan diğer mezhepler

Keysanîlik (Dörtçüler):

Berberîcilik: Muhammed bin el-Hanifîyye’yi Tanrısallaştıran ve Hamza ibn ʿUmara el-Berberî'nin Peygamber olduğuna inananların mezhebi;
Haşimîlik: Muhammed bin el-Hanifîyye’nin ölümünü kabullenerek en büyük oğlu Ebu Haşim'i halef olarak kabul edenlerin mezhebi;
Karibîlik / Kuraybîlik: Adını imam Ebu Karib/Kurayb el-Darir’den alan, Muhammed bin el-Hanifîyye’nin ölmediği ama saklandığı ve bir gün adalet dağıtmak üzere yeryüzüne Mehdî olarak döneceğine inanılan mezheb;
Sarrajcılık: Muhammed bin el-Hanifîyye’nin ölümünü kabullenen, fakat ilerde bir gün adalet dağıtmak üzere yeryüzüne Mehdî olarak döneceğine inanılan Hayyan el-Sarraj tarafından kurulan mezheb;
Hürremîyye (Ḵhorrām-Dīnān / Khurrāmīyah / Muḥammira / Kızıl-Giyinenler [26]/ Kızıllar [27] Kısmen Dörtçülerin uzantısıdır): Al-Makdisi'den nakledildiği üzere, El-Mukannaʿ tarafından temelleri atılan, Ebu Müslim Horasani'nin Mehdîliğine, reenkarnasyona, Tanrı'nın sırasıyla Muhammed, Ali, Ebu Müslim Horasani ve en son olarak ta Haşim el-Mukannaʿ’da vûcud bulduğuna inanan, başkalarına zarar vermemek kaydıyle her şeyden zevk almayı mübah sayan mezhep.

Kaynak

6^ A short history of the Fatimid khalifate, by De Lacy O'Leary, sahife 5
7^ Arabian studies, Volume 3, b University of Cambridge. Middle East Centre, sahife 85
8^ Sa'd bin `Abd Allah el-Kummî, Sayfa 39.
9^ Şehristani, Cilt I, Sayfa 151-152.
10^ a b c TDV, Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cilt 25, Sahife 363, 2002.
11^ Ismailis in medieval Muslim societies, by Farhad Daftary, Institute of Ismaili Studies, sahife 13
12^ Ismailis in medieval Muslim societies, by Farhad Daftary, Institute of Ismaili Studies, sahife 13
13^ The new encyclopedia of Islam, by Cyril Glassé, Huston Smith, sahife 252
14^ A short history of the Ismailis: traditions of a Muslim community, by Farhad Daftary, sahife 27
15^ Shi'ism, by Heinz Halm, sahife 18
16^ Ismailis in medieval Muslim societies, by Farhad Daftary, Institute of Ismaili Studies, sahife 12
17^ Early Shīʻī thought: the teachings of Imam Muhạmmad al-Bāqir, by Arzina R. Lalani, Institute of Ismaili Studies, sahife 11
18^ The new encyclopedia of Islam, by Cyril Glassé, Huston Smith, sahife 252
19^ Shi'ism, by Heinz Halm, sahife 18, 491
20^ Islamic messianism: the idea of Mahdī in twelver Shīʻism, by Abdulaziz Abdulhussein Sachedina, sahife 10
21^ Early Shīʻī thought: the teachings of Imam Muhạmmad al-Bāqir, by Arzina R. Lalani, Institute of Ismaili Studies, sahife 11
22^ Secrecy and concealment: studies in the history of Mediterranean and Near ..., by Hans Gerhard Kippenberg, Guy G. Stroumsa, sahife 361
23^ Shi'ism, by Heinz Halm, sahife 498
24^ Shi'ism, by Heinz Halm, sahife 18
25^ Keysanîliğin alt şubeleri (Arapça aslından İngilizceye tercüme: Divisions of the kaysanites), sahife 94
26^ W. Madelung, "Khurrammiya" in Encyclopaedia of Islam. Edited by: P. Bearman , Th. Bianquis , C.E. Bosworth , E. van Donzel and W.P. Heinrichs. Brill, 2009. Brill Online.
27^ Yarshater, Ehsan, 1983. The Cambridge history of Iran, Cilt 2. s.1005, 1008.



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

Dünya Dinleri