Hinduizm

Ana Sayfa Forum Din ve İnançlar Hinduizm Bir Spirituelite klasigi: Bhagavad Gita

Bir Spirituelite klasigi: Bhagavad Gita

  • Ozan Gnosis
    Ozan Gnosis
    dunyadinleri.com/amethystium
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Bilişim
    Giriş : 963
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : Belirtmiyor
  • Yazan : Ozan Gnosis Tarih : Kategori : Hinduizm Cevaplar : 5 Okunma : 5823 Beğeniler : 0
    Bir Spirituelite klasigi: Bhagavad Gita

    Bir spiritüelite ve mistisizm Klasiği: Bhagavad Gita

    Hindulara göre Bhagavad gita, Tanrı Krişna tarafından Arjuna'ya vahyedilmiş ezoterik bir hazinedir. Vaishnava`lar (ve Gaudiya Vaishnavalari) Gita`yi daha literal bir sekilde yorumlarken Advaita /Smartalar daha derin/sembolik bir sekilde yorumlarlar...

    Bu kutsal kitabın vahiy öyküsü de ilginçtir, inanışa göre 5000 yıl önce MÖ 3000’li yıllarda "dünya savaşı" denebilecek büyüklükte bir savaş meydana gelir. Bu savaş iyilerle kötüler arasındadır iyi tarafta olan Arjuna, savaşın anlamsızlığını kavrayıp Krişna'dan yardım ister, savaşmak istemez ve bunalıma girer. En sonunda "Bütün bu krallıklar, zenginlikler aslında geçici" der ve silahını elinden bırakarak Krişna'nın tavsiyelerini dinlemeye koyulur. Krişna da ona ebedi hakikatleri tanrısal sırları, hayatın anlamıni anlatmaya başlar.

    Bu savaşta Krişna beden almış bir şekilde, at arabasının yanında veya içinde olarak resmedilir, arabacı "bilinç"tir, atlar kamçılanan isteklerdir, savaş yaşamdır, tekerlek zamandır araba "beden" ve arabanın sahibi ise "ben"dir. At arabası, maddesel beden içindeki bireysel beni simgeler, arabanın sürücüsü akıl veya zeka ile ilişkilendirilir, atlar 5 duyuyu ve bunlar neticesinde kamçılanan istekleri simgeler zihin ise bunları kontrol eden veya etmeye çalışan dizginlerdir:



    Bhagavad Gita'da Tanrı Kavramı:

    "Her şeyde beni ve bende her şeyi gören biri için ben asla kaybolmam. O kişi de benim için kaybolmaz. Benim bütün canlilarda bulunan varlığıma saygı gösteren bilge yaşam biçimi ne olursa olsun bende var olur" (Bhagavad Gita)

    "Maddesel dünyada yaşayan canlılar, benim sonsuz parçacıklarımdırlar, onlar şartlı yaşamları nedeniyle altı duyu organlarına karşı ki bunlara şuur da dahildir, zorlu savaşlar verirler" (Bhagavad Gita)

    "Küçücük bir parçamla tüm evrene girişip onu kaplıyorum ve yaşam veriyorum" (Bhagavad Gita)

    "Ben tezahür etmemiş halimle içine giriştiğim kozmik evrendeki tüm yaratıkları ve canlıları kapsarım ama onlar beni kapsayamazlar. Ancak buna rağmen bütün yaratılış ve evren benim içimde bulunmaz. Benim akıl almaz mistik gücümü gör! Tüm canlılara hayat verdiğim halde her yerde olduğum halde kozmik evrenin ifade şekillerinin bir parçası değilim. Benim benliğim yaratılışın özüdür yaratılmış tüm varlıklar bendedirler, anlamaya gayret et" (Bhagavad Gita)


    Gita panenteist bir metindir, Tanrı yani yaratıcı/ishvara vardır, evrendir ve fazlasıdır, her yerde ve her şeydedir, insan ruhu da Tanrı'nın bilincinin çok ufak bir parçasıdır yani Tanrı okyanus ise bir insan ruhu okyanustan bir damladır.

    Genel olarak Hindu inancında özde kesinlikle birlik/monizm vardır (Rig-Veda'da ve Upanişadlarda bolca gecmektedir) ancak bu birlik tamamen farklı şekillerde tezahür eder, yani bu, ışığın prizmadan geçerek 7 farklı renge ayrılması gibi de düşünebilir, ışık aslında özde 1'dir ama prizmadan geçirilince bu birlik 7 farklı şekilde (renk) görünür/tezahür eder. Hinduizm'de de Tanrı 1'dir ancak kendini Şiva, Vişnu, Brahma şeklinde gösterebilir, bu şekilde tezahür edebilir.

    Yani birlik basit sayısal bir birlik olarak algılanmamalı, birlik öz'dür. Misal: denizdeki dalgalar gibi, bir mekanda bulunan aynı su(öz) çok fazla dalgaya dönüşür, yani bir çok dalga vardır ama hepsi de ayni sudur, aynı suyun şekil değiştirmiş halidir. Denebilir ki aynı olan su pek çok dalga olarak tezahür etmiştir, Hinduizm'de de bu şekilde... Oz olan su Brahman'dır, "Tanrılar" denen varlıklar da sudaki dalgalar gibidir hepsi de bir olan sudur aslında (Brahman)

    Gita'ya göre Krişna maddesel yasaları kanunları yaratmıştır. Ama bu kanunlar yaratıldıktan sonra esaslarına uygun olarak kendi kendine işler. Bu nedenle de genel olarak Hindu dini ve Hindu kitaplarının evrim teorisi ile uyumlu olduğu söylenebilir.

    Gita'nın tam olarak ne zaman yazıldığı bilinmemektedir. Hindular, Gita'nın MÖ 3000’li yıllarda oluşturulduğunu söylerler, MÖ 3102 tarihinde Kali Yuga başlamadan hemen önce vahyedilmiştir. Çeşitli batılı bilim adamları ise dilsel ve edebi özelliklere bakarak Bhagavad Gita'nın MÖ 400 ile MÖ 100 yılları arasında yazıldığını söyler. Bununla beraber, Gita’nın en az MÖ 500-550 yılına ait bir metin olduğunu söyleyen batılı bilim adamları da vardır (Juan Mascaro gibi)


    Bhagavad gita'ya göre Kurtuluş:


    Bhagavad gita, içeriğinde Tanrısal hakikatleri sırları ve evreni açıklamasının yanı sıra, kurtuluş yollarını da anlatmaktadır, Gita'ya göre bir insan genel olarak, aşağıdaki yollardan herhangi birini uygulayarak samsara (doğum ölüm) döngüsünden kurtulup nihai amaca erebilir:

    1) Karma yoga: Davranış yoluyla kurtuluştur, harekettir, kişinin niteliklerine göre, sonuç ve karşılık beklentisi olmadan yapılan hareketler, davranışlardır. (Iyilik yapmak..vs)


    2) Jnana Yoga: Mistik bilgi ve meditasyon yoluyla Tanrı’ya ulaşmadır, kişinin bilgi ve bilinç seviyesi transandantal mistik bilgilerle ve felsefeyle ne kadar aydınlanırsa ve kişi bunları ne kadar idrak edebilirse kurtuluşa o kadar yakınlaşır ve nihayet kurtuluşa erer.

    3) Bhakti Yoga: İbadet yoluyla, Tanrı sevgisi, Tanrı aşkı yolu ile Tanrı’ya ulaşmadır



    Bhagavad Gita’ya göre Maddesel Dünya:


    "Toprak, su, ateş, hava, eter, şuur zeka ve sahte ego.. Bu sekiz eleman BANA YABANCILAŞMIŞ MADDESEL ENERJİMİN bütününü oluşturur" (Bhagavad Gita)

    "Her türlü varoluş şekli benim enerjilerimin ifadeleridir. Ben kesinlikle her şeyim, maddesel enerjilerimin etkisi altında değilim, fakat onlar bendeler" (Bhagavad Gita)

    " Maddesel enerjinin (Maya Ve prakriti) içinde yer alan canlı, maddesel doğanın tadını çıkarır, canlı doğanın çeşitli ifadeleri içinden iyi ve kötü ile karşılaşır, bedenin içinde her şeyin tadını çıkaran biri daha vardır.Aşkın olan ve en yüce tadı alan kişi hem gözlemci hem de izin veren üst ruh diye adlandırılır, o Tanrı'dır" (Bhagavad Gita)


    Dünyanın durumu Bhagavad Gita’da kutsal İncir ağacı benzetmesiyle harika bir sembolizmle dile getirilir, Banyan ağacının kutsallığı bu benzetmeyle alakalıdır:


    Kökleri yukarıya dalları aşağıya bakan, yaprakları Veda ilahilerinden oluşan asla yok edilemeyen bir banyan ağacı vardır, maddesel doğanın 3 ifade şekliyle beslenir dalları aşağıya ve yukarıyadır, dalları duyu organlarının algıladığı objelerdir, ağacın aşağıya yönelmiş kökleri ise toplumun sonuç veren maddesel faaliyetlerine bağlıdırlar, bu dünya işleridir. Ağacın şekli bu dünyada görülemez, onun nerede başlayıp nerede bittiğini kimse algılayamaz. Her yere kök salmış bu ağacın, kararlılık silahıyla devrilmesi gerekir” (Bhagavad Gita)


    Bu kutsal İncir ağacından katha Upanişad’da ve Rig-Veda’da da bahsedilmektedir, yaratılışı ve maddesel dünyayı simgeler. Gölün suyuna “baş aşağı” olarak yansıyan yani ters olarak görülen ağaç gibi, dünya da gerçeğin yanılsaması, ilüzyonudur, MAYA’dır. Vedalar benzetmesinin kullanılmasıın nedeni de Veda ilahilerinin dünyayı ayakta tuttuğu ve sembolik olarak yaşam ağacının yaprakları olmasıdır.

    Dolayısıyla İncir ağacının yani maddesel dünyanın “MAYA” sonucu olduğu oluştuğu veya “maya” olduğu söylenmektedir, maddesel doğaya bulaşan ruhun konumu anlatılır.

    Bhagavad Gita’da geçen “Ağacın şekli bu dünyada görülemez, onun nerede başlayıp nerede bittiğini kimse algılayamaz” ifadesi de Tanrı’ya ulaşmak için değil de maddesel zevkler için yaşayanların, dünya hayatında bilinçsizce daldan dala (yaşamdan başka bir yaşama geçme, yani Mokşa’ya ulaşamama) atlayacakları manasına gelir.

    Bu ağacın ucunda duyularla algılanan objeler, alt kısmında canlılar, üst kısmında da yarı Tanrılar bulunur. Ağacın köklerini besleyen trimurtinin üçlüsünden biri olan yaratıcı Brahma’dır. Üst dallar sefa sürenler ödül olarak kazandıklarını yaşayınca tekrar aşağılardan başlarlar ta ki Tanrısal şuur ile hareket ederek Mokşa’ya ulaşana dek.

    Bhagavad gita'ya göre yeniden doğum/reenkarnasyon:

    Benim veya senin, buradaki herkesin, bütün kralların var olmadıkları bir an asla olmadı ve gelecekte de hiçbir zaman yok olmayacaklar, bilinçli bir insan, bedenlenmiş ruhunun çocukluktan gençliğe oradan da yaşlılığa geçmesinden etkilenmediği gibi ölümden sonra beden değiştirmesinden de etkilenmez.

    Maddesel beden devamsız, sonsuz ruh ise değişmezdir, gerçeği gören Rişiler ikisinin de özünü inceledikten sonra bu sonuca varırlar, tüm bedene girişim yapan ruh tahrip edilmez, maddesel bedenlerin hepsi geçicidir ama bedene giren bir ruh asla yok edilemez, sınırlanamaz, ölçülere sığmaz

    Ruhun doğumu veya ölümü geçmişte, şimdi veya gelecekte yoktur, o doğmamıştır sonsuzdur, hep varolmuştur ve ilktir, insanın eski giysilerini çıkarıp yenilerini giymesi gibi ruh da kullanılamaz hale gelen eskimiş bedeni bırakarak yeni bedenlere bürünür, tüm canlılar başlangıçta cisimlenmemiş haldedirler, ara dönemde cisimlenirler ve yok olduklarında yeniden cisimleşmemiş hale geçerler.

    Havanın kokuyu taşıdığı gibi, ruh da bir bedeni terk ederek diğer bir bedene geçer, ruh yeni bir maddesel bedene bürünürken, gözleri, kulakları, dili, burnu, dokunma duyusu, bedeni.. şuuru ettrafında gruplaşmış belli ilkelere göre olur
    .”(Bhagavad Gita)




    Gita'nın diğer dinlere bakışı:

    Gita'ya göre bütün yollar Tanrı Krişna'ya çıkmaktadır, kişi başka bir dinin inanırı olsa dahi eğer kendi inancında samimi ise, kurtuluşa erebilecektir. Başka herhangi bir dindeki bir Tanrı'ya/Tanrı ismine edilen dualar, yapılan ibadetler samimi olmak koşuluyla, "geçerlidir".

    Dahası, kişinin belli bir Tanrı inancı olmasa dahi, Karma yoga ve Jnana yoga ile kurtulabilmesi mümkündür ancak inanisa gore Tanrı inancından tamamen ayıklanmış bir karma veya Jnana yoga çok zorlu bir çaba gerektirir.

    Advaita felsefesini izleyenler icin Gita, Upanisadlar ve Brahma Sutralar ile birlikte en onemli 3 metin grubundan biridir, Advaitinler Gita`yi literal anlamda Ishvara`nin bir vahyi olarak degil de insanlari kurtulusa eristirecek cok derin nihai gercekleri icinde barindiran, Risiler tarafindan ozel olarak hazirlanmis cok onemli bir metin olarak gorurler. Vaishnavalar a gore ise Gita`daki savas tarihseldir yani gercekten yasanmistir ve Ishvara yani kisilikli Tanri, gercekten de savas baslamadan once bu bilgileri vahyetmistir.

    OZAN FIRAT

    İmza

    http://mistikfelsefe.blogspot.com.tr/ Işığın ancak üzerinde yansıyacak bir şey olduğunda aydınlatma niteliğine sahip olması gibi,sonsuz gizem ışığı Tanrı da sonsuz evren şeklinde tezahür ederek sonsuz sayıda canlı bilincinin üzerinde yansıyıp aydınlanan ışık oldu.

Alıntı Firat Gnosis Demişki : Her şeyde beni ve be…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    Alıntı Firat Gnosis Demişki :

    Her şeyde beni ve bende her şeyi gören biri için ben asla kaybolmam. O kişi de benim için kaybolmaz. Benim bütün canlilarda bulunan varlığıma saygı gösteren bilge yaşam biçimi ne olursa olsun bende var olur"


    Cevap :

    Bu, ancak Tanrı'nın söyleyebileceği bir sözdür. Bu sözün yorumunu bilge birileri yazmaya kalksa, evrendeki bütün yazım araçları iflas eder, fikirler sınırlarına varır, düşünceler yetmez olur fakat; cümlenin bir katresi dahi yorumlanabilmiş olmaz.

    İmza

Alıntı Ârif Cemil Demişki : Alıntı Firat Gno…

  • Ozan Gnosis
    Ozan Gnosis
    dunyadinleri.com/amethystium
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Bilişim
    Giriş : 963
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : Belirtmiyor
  • Yazan : Ozan Gnosis Tarih : Beğeniler : 0

    Alıntı Ârif Cemil Demişki :
    Alıntı Firat Gnosis Demişki Her şeyde beni ve bende her şeyi gören biri için ben asla kaybolmam O kişi de benim için kaybolmaz Benim bütün canlilarda bulunan varlığıma saygı gösteren bilge yaşam biçimi ne olursa olsun bende var olur Cevap Bu ancak Tanrının söyleyebileceği bir sözdür Bu sözün yorumunu bilge birileri yazmaya kalksa evrendeki bütün yazım araçları iflas eder fikirler sınırlarına varır düşünceler yetmez olur fakat cümlenin bir katresi dahi yorumlanabilmiş olmaz


    Cevap :

    Kesinlikle... Bu sozu ve benzerlerini hakkiyla yorumlayabilen biri, yasami ve Tanri`yi da hakkiyla tamamen yorumlamis olur. Gercekten de son derece derin bir ayettir. Hakkiyla yorumlanamasa bile kisiyi tefekkure itmesi bakimindan bile cok onemlidir.

    İmza

    http://mistikfelsefe.blogspot.com.tr/ Işığın ancak üzerinde yansıyacak bir şey olduğunda aydınlatma niteliğine sahip olması gibi,sonsuz gizem ışığı Tanrı da sonsuz evren şeklinde tezahür ederek sonsuz sayıda canlı bilincinin üzerinde yansıyıp aydınlanan ışık oldu.

Bhagavad Gita`dan diger cesitli ayetler: Ben amacı…

  • Ozan Gnosis
    Ozan Gnosis
    dunyadinleri.com/amethystium
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Bilişim
    Giriş : 963
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : Belirtmiyor
  • Yazan : Ozan Gnosis Tarih : Beğeniler : 0

    Bhagavad Gita`dan diger cesitli ayetler:

    "Ben amacım, koruyanım, herkesin sığınağı, evi ocağıyım, herkesin en iyi dostu ve arkadaşı Ben'im. Ben sonsuz tohumum" (Bhagavad Gita)

    "Yaşam boyunca acının ve mutluluğun bir görünüp bir kaybolması, mevsimlerin gelip gitmesi gibidir, onlar 5 duyunun algılamasıyla oluşurlar kişi paniğe kapılmadan bunları anlayışla karşılamasını öğrenmelidir" (Bhagavad Gita)

    "O ışıldayan tüm varlıkların ışığıdır, maddenin gorunen karanlığının ötesinde tezahür etmemiş haldedir, o herkesin kalbindedir ve bilimin hedefidir" (Bhagavad Gita)


    "Ben tüm canlıların kalbindeki üst ruhum.Tüm canlıları başlangıcı ortası ve sonu Ben'im" (Bhagavad Gita
    )

    "En yüce gerçek olan o, canlıların içinde ve dışındadır, hareketli ve hareketsiz şeylerin ötesindedir, son derece ince yapısı nedeniyle maddesel duyu organlarıyla algılanıp tanınması olası değildir o hem çok uzakta hem de çok yakındadır" (Bhagavad Gita)

    "Ben tüm gezegenlerle birleşirim onlar da enerjim sayesinde yörüngelerinde kalırlar, ben tüm canlıların bedenindeki sindirim ateşiyim ve dört türlü besnin sindirilebilmesi için nefesle birleşirim, ben bütün canlıların kalbindeyim, anımsama, unutma ve bilim benden kaynalanıyor"( Bhagavad Gita)

    "İnsanların kalbinde yer etmiş olan ben, onlara gösterdiğim şefkatin bir işareti olarak bilgisizliklerinden doğan içlerindeki karanlığı, bilginin ışığıyla aydınlatırım" (Bhagavad Gita)



    "Duyular cansız maddenin üzerinde yer alırlar, şuur duyuların üzerindedir, zeka şuurun üzerindedir, ruh zekanın da üzerindedir.Eğer insan, özbenliğinin; duyuları, zekası ve şuurunun ötesinde transandantal olduğunu biliyorsa düşüncelerini üst spiritüel benlik ile güçlendirerek doymak bilmez zevk düşmanını yenebilir" (Bhagavad Gita)

    "Tüm yaratıkların aslı iki tip doğada ifadesini bulur.Ben bu dünyadaki maddesel ya da spiritüel her şeyin hem aslı hem de çözülüp yok oluşuyum, her şey ipe dizilmiş mücevher taneleri gibi bendedir" (Bhagavad Gita)

    "En günahkar kişi olsan da spiritüel bilginin sandalına bindiysen,acıların okyanusunu kuşkusuz baştan aşağı aşacaksın" (Bhagavad Gita)


    "Alevlenen ateşin odunu kül haline getirmesi gibi, bilginin ateşi de maddesel faaliyetlerin reaksiyonunu(günah ve sevap) yakıp kül eder" (Bhagavad Gita)

    İmza

    http://mistikfelsefe.blogspot.com.tr/ Işığın ancak üzerinde yansıyacak bir şey olduğunda aydınlatma niteliğine sahip olması gibi,sonsuz gizem ışığı Tanrı da sonsuz evren şeklinde tezahür ederek sonsuz sayıda canlı bilincinin üzerinde yansıyıp aydınlanan ışık oldu.

sn. fırat; Bunları bölüm bölüm ve ağır ağır yaz ki…

Gerçekten Krishna çok yüce bir varlık.