Hıristiyanlık

Ana Sayfa Forum Din ve İnançlar Hıristiyanlık Hristiyan teslisi ve Hindu teslisi

Hristiyan teslisi ve Hindu teslisi

  • Ozan Gnosis
    Ozan Gnosis
    dunyadinleri.com/amethystium
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Bilişim
    Giriş : 963
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : Belirtmiyor
  • Yazan : Ozan Gnosis Tarih : Kategori : Hıristiyanlık Cevaplar : 7 Okunma : 8919 Beğeniler : 0
    Hristiyan teslisi ve Hindu teslisi

    Hristiyanlığın (Katoliklik, Ortodoksluk ve Protestanlik) en önemli inançlarından biri de teslis inancı.

    Teslis inancının kökenine baktığımızda, bu inancın semitik kökenli olmadığını görürüz, hristiyanlıktan ve yahudilikten çok daha önce pek çok toplumun üçleme inançları vardı, ancak bunlar gerçekten de 3 Tanrı'yı simgeliyordu.

    Hristiyanlara göre üçlübirlik, kendini Baba, oğul ve Kutsal Ruh BENLİKLERİNDE açıklayan tek Tanrı'dır, hristiyanlara göre, Tanrı kendini 3 farklı bilinç merkezinde açıklar, bunlar Tanrı'nın parçaları asla değildir çünkü Tanrı parçalara bölünemez ancak bunlar Tanrı'nın "kişilik"leridir, "bilinç merkezleri"dir, "Baba", enerjideki güce, oğul enerjinin ışığa dönüşmüş haline, Kutsal ruh da yayılan ısıya benzetilir.


    Teslis genellikle şu şekil ile açıklanır:


    Üçgenin ortasında Tanrı, üstünde baba iki yanında ise oğul ve Kutsal Ruh.Kutsal Ruh ortadaki Tanrı’dır, Oğul ortadaki Tanrı’dır, Baba ortadaki Tanrı’dır ancak baba oğul değildir oğul Kutsal Ruh değildir, somutlayabilmek için ortadaki yere “Madde” yazalım yanlara ve üst kısma da “katı, sıvı, gaz” yazalım, katı maddedir, sıvı maddedir, gaz maddedir ancak katı, sıvı; sıvı da gaz ile “aynı şey” değildir.

    Sonuçta anlatılmak istenen, kendilerinin üç ayrı Tanrı'ya değil de tek Tanrı'ya inandıkları ama bu Tanrı'nın 3 farklı biçimde var olup kendini açıkladığı felsefesidir.(Trinity) Böylece pek çok kültürde görülen (Osiris-Isıs-Horus, Amen-Mut-Khonsu, Khnum-Satis-Anukis..vs gibi) “triteism” inancına yani 3 ayrı Tanrı’ya değil de 3 biçimli tek Tanrı’ya inandıklarını söylerler. Ayrıca, Kur'an'da da Muhammed’in üçlü birlik ile ilgili bilgileri kulaktan dolma olduğu için Muhammed ne anlatılmak istendiğini anlamamış, Kur’an’a “Allah üçün üçüncüsüdür diyen kafirdir”, “Sen, beni ve annemi de Tanrılar olarak mı kabul edin dedin?” şeklinde ayetler koymuştur, Muhammed’in hristiyan üçlü birliği hakkındaki bilgi eksikliğini bir kenara bırakırsak, konsept olarak pagan üçlemeleri ile hristiyan “üçlemesi” aynı olsa da, gerçekten de hristiyan üçlemesi diğer pek çok kültürün üçlemesinden, en azından felsefi olarak, ayrılmaktadır.

    Fakat bir kültürün teslisi hristiyanlık teslisiyle nerdeyse aynıdır: TRİMURTİ (Hindu teslisi)

    Trimurti üçlü birliği Brahma, Şiva ve Vişnu’dan oluşur, Brahma, Vişnu ve Şiva, ayrı Tanrılar DEĞİL, tek Tanrı’nın farklı VAROLUŞ HALLERİDİR! Brahma yaratılışı, Vişnu koruyuculuğu Şiva ise yok edilişi simgeler, Tek bir Tanrı vardır ancak bu Tanrı 3 farklı halde “işler”.Bu haliyle Trimurti, hristiyan Trinity’sinin (üçlü birliğinin) neredeyse aynısıdır! Bazı hristiyan apologistler (Apologist: “hristiyanlık savunucusu”) bunun farkına varmış ve Trimurti’nin gerçekten de hristiyan üçlü birliğine çok benzediğini kabul etmişlerdir ancak şöyle derler “En eski Trimurti simgesi, hristiyanlıktan sonra 4. ya da 5. yüzyıla aittir” Bu ifade kısmen doğrudur gerçekten de en eski Trimurti (üç başlı gösterim) kalıntıları hristiyanlığın doğuşundan sonradır ancak bu, Trimurti inancının hristiyanlıktan çok daha eski olduğu gerçeğini değiştirmez çünkü hristiyanlıktan en az 400 yıl öncesine tarihlenen Hindu kutsal metinleri Trimurti anlayışından bahsetmektedir!

    Örneğin daha “geç dönem” upanişadlarından olsa da, hristiyanlıktan en az 400 yıl öncesine tarihlenen Maitri (Maitrayani) Upanişad’ı, Brahma, Vişnu ve Şiva’nın; Brahman’ın farklı HALLERİ, GÖRÜNTÜLERİ (aspect) olduğunu söylemektedir! (Maitrayani upanişad, 4:5)

    Bugün bazı Hindu mezhepleri, yanlış anlaşılacağı gerekçesiyle Trimurti’nin üzerinde durmaz hatta Trimurti’yi öğretmez ancak Trimurti inancı, Hindu kutsal metinlerinde bulunmaktadır, hristiyanlıktan çok daha eskidir ve hristiyan teslisinin neredeyse aynısıdır. Tarihten biliyoruz ki hristiyanlıkta teslis inancı, kademeli olarak oluşan bir inançtır Yunan, Doğu ve Pers felsefelerinin senteziyle oluşmuştur ve Pagan kaynaklıdır.

    OZAN FIRAT

    İmza

    http://mistikfelsefe.blogspot.com.tr/ Işığın ancak üzerinde yansıyacak bir şey olduğunda aydınlatma niteliğine sahip olması gibi,sonsuz gizem ışığı Tanrı da sonsuz evren şeklinde tezahür ederek sonsuz sayıda canlı bilincinin üzerinde yansıyıp aydınlanan ışık oldu.

MESİH inancına ilgi duymaya başladığım ve nihayet…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    MESİH inancına ilgi duymaya başladığım ve nihayet araştırmaya/öğrenmeye karar verdiğim günlerde, internet üzerinden yayın yapan radyo12'de dinlediğim bir programda "Hristiyanlıkta teslis yoktur" diye bir konuşma duymuştum. O zamanlar, tüm inanç bilgilerim İslâmi kültüre dayalı olduğu ve teslis düşüncesini bir türlü içime sindirmdiğim için, duyduğum bu söz beni pek rahatlatmıştı. Ancak; esâsında büyük zarar da vermişti. Çünki; teslis'in ne olduğu ya da ne olmadığını anlamak için bir çaba içerisine girmemi - kısa süre de olsa - engellemişti. Bahsettiğim programı bir daha hiç dinleyemedim. Bilmiyorum; ya rastlamadım, ya da yayından kaldırdılar.

    Aslında sonsuz sınırsız Tanrıyı üç rakamı ile betimlemek tuhaf olduğu gibi, insan merkezli bir yaklaşımdır. Tanrı bizi yaratmadan evvel de Tanrı idi; şimdi de. Bizi yaratması O'na bir "üstünlük" sağlamıyor. Aksine, biz O'nun tarafından vâr edilme şerefine nâil oluyoruz. Tanrı rakamlara sığmaz. Ne bir rakamına ne de diğerlerine. "Tanrı bir değil, tek'tir" sözü çok şey anlatır aslında.

    Hayat boşluk götürmüyor. Bardağın içindeki su boşalınca yerine hava giriyor. Gerçek anlamda Tanrı'ya imanın ne olduğu tam anlaşılamamışsa, ortaya çıkan boşluğun rant'a dönüşmesi ve "din adamı" kisvesinde inanç simsarlarının ortalıkta arz-ı endâm eylemesi kaçınılmaz oluyor.

    İmza

Evet, ben bu 1 ya da 3 gibi rakamlarla belirtilen…

  • Ozan Gnosis
    Ozan Gnosis
    dunyadinleri.com/amethystium
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Bilişim
    Giriş : 963
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : Belirtmiyor
  • Yazan : Ozan Gnosis Tarih : Beğeniler : 0

    Evet, ben bu 1 ya da 3 gibi rakamlarla belirtilen Tanri fikriyle ilgili dusuncelerimi daha once Hinduizm basliginda dile getirmistim:

    Saf Monoteizm’de Tanrı’nın sayısal anlamda basitçe “1” olması da mekanlar üstü Tanrı fikriyle çok uyumlu değildir, Tanrı'nın sayısal anlamda 1 olması imkansızdır çünkü mekana bağlı değildir, sayısal olarak birlik veya çokluk mekana bağlı olgular için mevcuttur. Mekan/uzay düzleminde düşünürseniz sayısal olarak 1-2-3 cesitli şeyler için bir şeyler ifade edebilir mekana bağlı olmayan şeyler için ise saçmadır.

    Tanrı bir midir ifadesi "Boşluk bir midir" ya da dünya için "hava bir midir" şeklinde sormaya benzer. Tanrı sayısal olarak 1 değildir ama "tüm"dür. Yani Tanri`dan ayri hicbir sey yoktur.


    İmza

    http://mistikfelsefe.blogspot.com.tr/ Işığın ancak üzerinde yansıyacak bir şey olduğunda aydınlatma niteliğine sahip olması gibi,sonsuz gizem ışığı Tanrı da sonsuz evren şeklinde tezahür ederek sonsuz sayıda canlı bilincinin üzerinde yansıyıp aydınlanan ışık oldu.

Sevgili fırat ve cemil bey ikinizinde yazılarınızı…

  • Aysun Eylem
    Aysun Eylem
    dunyadinleri.com/aysun
    buradaydı
    Cinsiyet : Bayan
    Şehir : Antalya
    Meslek : Hemşire
    Giriş : 82
    İnandığınız Din : Agnostik
    İnançlı Birimisiniz? : Az İnançlıyım
  • Yazan : Aysun Eylem Tarih : Beğeniler : 0

    Sevgili fırat ve cemil bey ikinizinde yazılarınızı keyfle okuyorum. derinliğiniz uslubunuz ilgimi çekmeyen konularda bile düşünmeye teşvik ediyor beni.

    Teslis inancı hakkında önyargılarımı bir kenara bırakmaya çalışıyorum ama bu zor görünüyor. Hinduizmi bilmiyorum ama hristiyanlıkta teslis inancının pagan kültürlerinde tanrı insan betimlemesinin hıristiyanlığa girmiş hali olarak düşünüyorum. Bu belkide o dönem için geçerliydi. eski uygarlıklardaki inanç sistemine yakınlaşması insanarın eski dinlerini terkederek yeni dini kabullenmesini kolaylaştırmıştır. Benim asıl merak ettiğim en eski incil hangisi ve kaç yılına aittir. Bu incildede teslis inancı mevcutmudur?

    Fırat arkadaşında yazısının son bölümünde değindiği gibi pagan kültüründen etkilenerek inançsal evrim geçiren hıristiyanlık öğretisi ne kadar tanrıdandır? Bu haliyle (eski halini bilmiyorsak eğer) hristiyan öğretisine göre yaşamımızı biçimlendirmek bizleri ne kadar tanrıya yaklaştırır yada uzaklaştırır? Eğer uzaklaştırırsa hristiyanlıktan sonra gelen dinler (islam gibi) daha doğru yani tanrıdanmıdır? yoksa hristiyanlık öğretisi evrimleşmiş haliyle bile tanrıdan en doğru dinmidir?

    İmza

Alıntı Aysun Eylem Demişki : Hinduizmi bilmiyorum…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    Alıntı Aysun Eylem Demişki :
    Hinduizmi bilmiyorum ama hristiyanlıkta teslis inancının pagan kültürlerinde tanrı insan betimlemesinin hıristiyanlığa girmiş hali olarak düşünüyorum Bu belkide o dönem için geçerliydi eski uygarlıklardaki inanç sistemine yakınlaşması insanarın eski dinlerini terkederek yeni dini kabullenmesini kolaylaştırmıştır

    Benim asıl merak ettiğim en eski incil hangisi ve kaç yılına aittir Bu incildede teslis inancı mevcutmudur Fırat arkadaşında yazısının son bölümünde değindiği gibi pagan kültüründen etkilenerek inançsal evrim geçiren hıristiyanlık öğretisi ne kadar tanrıdandır Bu haliyle eski halini bilmiyorsak eğer hristiyan öğretisine göre yaşamımızı biçimlendirmek bizleri ne kadar tanrıya yaklaştırır yada uzaklaştırır Eğer uzaklaştırırsa hristiyanlıktan s…


    Cevap :

    Eski bir müzisyen olup, şimdilerde inanç dünyası ile hemhâl olan Engin NOYAN beyefendi, Ramazan münâsebetiyle katıldiği bir tv programında, sorulan soruya binaen yaklaşık olarak şu cevâbı vermişti.

    "Eskiden commodor bilgisayarlar vardı. O zamanlar pek meşhurdu. Ama şimdi çıkan son versiyon bilgisayarlar sebebiyle kimse Commodor'u aramıyor"

    Bu örnek, müslümanların genelinin ön kabûlünde yer eden "En son ve en mükemmel din" algısına istinâden verildi. İnanç ezber kaldırmayacak kadar mühim bir mevzûdur. “En son ve en mükemmel din” iddiasını savunan Müslümanlara neden böyle düşündüklerinni sorsanız çoğundan net bir cevap alamazsınız. Size söyleyebilecekleri tek şey; İslâm peygamberinin “Son peygamber”, önceki ikitapların da “muharref” olduğu ve bu sebeple elde kalmış değiştirilmemiş tek kutsal kitabın Kur’an olduğu iddiasıdır. Dikkat edilirse bu savunma inanca dair net bir bilgiye değil, sadece İslâmı kabullenmiş Müslümanların iddialarına dayanmaktadır.

    İnsana babasından/annesinden miras kalabilir. Genetik hastalıklar da bize “miras” kalır. Fakat inanç asla mirasla edinilemez. İslâmda “Taklid-i iman” denilen şey aslında taklid-i ibâdettir. İnanç kavramı soyuttur; görülemez. Görülemeyen şeyin de taklidi olmaz. Ha, “ya anlaşılıyorsa ?” denirse, anlaşılan mevzû kabul veya reddedilir; taklid etmeye gerek yoktur.

    İslâmın üzerine bina edildiği üç unsur var kanımca.

    1 - En son ve en mükemmel din olduğu iddiası

    2 - Önceki dinleri - Musevilik ve Hristiyanlık - tasdik ettiği düşüncesi

    3 - Tarihsel süreçte toplumlarda yerleşmiş ve kabullenilmiş bir İslam kültürü içine doğan bireyin, İslâm inancını "miras" alması...

    Fazla uzun yazılar okunmuyor. Ben de elden geldiğince yazımı kısa tutmaya çalıştım. Fizksel/nesnel olarak göremediğimiz bir Tanrı algısı ile karşı karşıyayız. Kendimize şu soruyu sormamzı gerkiyor. Neden göremediğimiz bir Tanrı fikrine saplanıp kalıyoruz ?

    Kanâatimce bunun iki sebebi var. Sahip olduğumuz hayatın bir gün bitecek olması ve ölüm sonrasında hesap/cezâ düşüncesinin insanda oluşturduğu etki. Bu, sağlam bir inanç değildir. Büyük kalabalıkların inanç zannettiği şey aslında budur ve bu kültür dindarlığıdır. Çoğunlukla insanlar, gerçekten bir Tanrıya değil, Korkularına/zaaflarına/beklentilerine/menfaatlerine ve mahalle baskısı ile dayatılan kültüre iman etmişlerdir.

    Tanrı’yı göremediğimize göre onun varlığını nasıl anlayacak ya da idrak edeceğiz ? Tanrının zâtını göremeyiz ama; yaratılışın gerçkeleşmesini ve tüm mükevvenatını işleyişini sağlayan temel/değişmez ve şaşmaz prensiplerin bir kısmını algılayabiliriz. Esas soru şu. Muhayillemizde şekillenen “Tanrı” düşüncesinde ne kadar samimi ve ciddiyiz ? Sahip olduğumuz samimiyet ve ciddiyet oranında, arayışımız ve ulaştığımız sonuçlar da o kadar müspet olacaktır.

    Bizlerin zaaf, korku ve hattâ beklentilerini kullanarak kontrol sağlamaya çabalayan hiçbir bilgi veya düşünce Tanrıdan gelmiş olamaz.

    Taslis; bu gün kendisini Hritiyan olarak niteleyen çoğu insanın açıklamakda zorlandığı bir mevzûdur. Ben İncil’i okumaya ve anlamaya çalışan birisi olarak teslis hususunda haddimi aşan sözler etmek istemem. İncil’i ilk okuduğum ve bir müddet sonra da MESİH’e iman etmeye karar vediğimde üstesinden gelemediğim iki nokta vardı. Biri teslis, diğeri de bağışlama… Bunları kendi iman algımda nihâyet çözebildim. Ama benim için “çözüm” olan, bir başkası için kayda değer bir düşünce olmayabilir. Dediğim gibi; iman subjektif bir olgudur.

    Size herhangi bir öneride bulunma durmunda değilim. Din hususunda hangi konumda, düşünce ve birikimde olduğunuzu bilemem. Okumadıysanız eğer; ağır ağır ve acele etmeden Kur’anı ve daha sonra da İncil’i Türkçelerinden okuyun. Hattâ bu okuma, roman okur gibi kitabın tümünu kapsar şekilde değil de, sâdece bu gün için ilgi duyduğunuz mevzûlar üzerinde yoğunlaşmak sûretiyle de olabilir.

    İncil'in ne zaman ve hangi şartlarda yazıldığı ile alâkalı şu linkten faydalanabilirsiniz.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ncil#.C4.B0ncil.27in_yaz.C4.B1lma_s.C3.BCreci

    İmza

Ben Katolik, Ortodoks ve Protestan ayrımını değild…

  • Deicide 06
    Deicide 06
    dunyadinleri.com/deicideb142d
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 18
  • Yazan : Deicide 06 Tarih : Beğeniler : 0

    Ben Katolik, Ortodoks ve Protestan ayrımını değilde, Hristiyan İslam ve Hindu inançlarına halen inanan insanların yaşamalarına hayret ediyorum. Yani Materyalizm zaferini idealizm üzerinde kesin olarak kazandı gibi bir şey. 19.yüzyıldan günümüze değin bilim ve tekniğin gelmiş olduğu nokta malumunuz ateist ve materyalist dünya anlayışını teorik/pratik olarak doğrulamıştır. Dinlerse idealizm ile beraber ortadan kalkmışa ve fonksiyonlarını yitirmişe benziyorlar.

    İster mistik uzakdoğu dinleri olsun, ister semavi ibrahimi dinler olsun, bütün olarak dinler ve dinlere dayalı felsefeler iflas etmiş yerini materyalizme bırakmıştır. Deizm, Panteizm ve Agnostizmin değeride ortadan kalkarak materyalizm ateizm ile özdeş bir hale gelmiştir.

    Bu koşullar altında önce Kopernikten daha sonra Rönesans, Aydınlanma ve Reform çağından, en son olaraksa Darwin'den darbe yiyen idealizm, materyalist teori karşısında kesin yenilgiye uğramıştır. Diyalektik felsefeler bu tartışmaya dahil olmadan dinin yabancılaşma ürünü olduğunu öne sürer.

    İmza

    Her bunalım alışılageleni atar, dış örtüleri koparır, zamanını tamamlamış olanı süpürür, daha derin güç ve gerilimleri açığa çıkarır. (Lenin)

Hristiyan teslisi ile Hindu trimurtisi, Şeytan ve…

  • Sutruk Nahunte
    Sutruk Nahunte
    dunyadinleri.com/sutruk-nahunte
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ardahan
    Meslek :
    Giriş : 1
  • Yazan : Sutruk Nahunte Tarih : Beğeniler : 0

    Hristiyan teslisi ile Hindu trimurtisi, Şeytan ve Tanrı'nın aynı zaman biriminde tek olmak, teklik - tekillik oluşturmak karakterlerini açıklamaktalar. Aynı üçleme islamda da var olabilir. Yani islam teslisinde;
    Rahman yaratıcı tanrı Brahma,
    Allah iyilik tanrısı Şiva,
    Şeytan kötülük tanrısı Vişnu,
    olabilir görünüyor ya da başka bir açıklaması vardır. Kur'an mealini Türkçe okumamış, Arapça bilmeyen 70 milyon Türk vatandaşının, Arapça konuşan Arapların, islamı yanlış anladığının, Arap ülkelerini tarif ederek, gerçek islam bu değil demesinin, dünya tarihinin en büyük ironisi, hicivi olduğuna defalarca tanık olduk.

    İmza

Hristiyan teslisi ile Hindu trimurtisi, Şeytan ve…

  • Sutruk Nahunte
    Sutruk Nahunte
    dunyadinleri.com/sutruk-nahunte
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ardahan
    Meslek :
    Giriş : 1
  • Yazan : Sutruk Nahunte Tarih : Beğeniler : 0

    Hristiyan teslisi ile Hindu trimurtisi, Şeytan ve Tanrı'nın aynı zaman biriminde tek olmak, teklik - tekillik oluşturmak karakterlerini açıklamaktalar. Aynı üçleme islamda da var olabilir. Yani islam teslisinde;
    Rahman yaratıcı tanrı Brahma,
    Allah iyilik tanrısı Şiva,
    Şeytan kötülük tanrısı Vişnu,
    olabilir görünüyor ya da başka bir açıklaması vardır. Kur'an mealini Türkçe okumamış, Arapça bilmeyen 70 milyon Türk vatandaşının, Arapça konuşan Arapların, islamı yanlış anladığının, Arap ülkelerini tarif ederek, gerçek islam bu değil demesinin, dünya tarihinin en büyük ironisi, hicivi olduğuna defalarca tanık olduk.

    İmza