Hıristiyanlık

Ana Sayfa Forum Din ve İnançlar Hıristiyanlık Incil`in Tanrisi ve Eski Ahid`in Tanrisi

Incil`in Tanrisi ve Eski Ahid`in Tanrisi

  • Ozan Gnosis
    Ozan Gnosis
    dunyadinleri.com/amethystium
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Bilişim
    Giriş : 963
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : Belirtmiyor
  • Yazan : Ozan Gnosis Tarih : Kategori : Hıristiyanlık Cevaplar : 1 Okunma : 3781 Beğeniler : 0
    Incil`in Tanrisi ve Eski Ahid`in Tanrisi

    Hristiyanlar hem Eski Ahit'in (Tevrat/Torah aslında Musa'nın yazdığı kabul edilen 5 kitaba denir ülkemizde ise genelde "Tevrat" kelimesiyle Eski Ahid'in tamamı yani Tanak kastedilir) hem de Yeni Ahit'in (İncil) kutsallığına inanır, her ikisinin de "değiştirilmemiş Tanrı sözü" olduğunu söylerler.

    Eski Ahit, yapı ve mantık bakımından Kur'an'a çok benzemektedir, efendi/yönetici bir Tanrı, onun köleleri olan insanlar bu Tanrı'nın gazabi, yakıp yıkmaları...vs anlatılır, içinde cesitli "hukuk" kuralları, doneme uygun saptamalar, oluştuğu döneme özgü kurallar bulunur, içinde sevgi mefhumu, ruhani veya felsefi derinlik bulunmaz, hayatın anlamını, sırrını, asıl manasını, yaşamın gizemini anlatmak yerine, sığ bir hukuk ve kural kitabına benzer, bu saydığım özellikler semitik dinlerin temel mantık yapısıdır aslında.

    İncil'in ise tamamını okuyan herkes, "çok daha farklı" bir kitapla karşı karşıya olduklarını hemen anlar.Bu farklılığın esas nedeni İncil'in, her ne kadar içine semitik öğeler karışmış ise de, Paganizm etkisinde yazılmış bir metin olmasıdır. İncil'deki en eski yazılar olan Gnostik Pavlus'un gerçek mektuplarındaki felsefi çıkarımlar ve gnostisizm felsefesinin yanında, Yuhanna incili ve özellikle 1. Yuhanna bölümü, mistik pagan veya gnostisizm etkilerinin en çok görüldüğü bölümlerdir.İncil'in semitik kültürden biraz olsun kurtulup Yunan/Pagan Hellenistik kültürüyle yazılmış olması onu farklı kılar. İncil'in içinde(özellikle Paganizmin ve Hellenizmin etkili olduğu Yuhanna'nın yazılarında) bambaşka bir Tanrı portresi vardır önümüzde, Tanrı "sevgi"dir, Tanrı "ruh"tur, Tanrı'dan korkulmamalı onu sevmeli...


    Tevrat'taki Tanrı "efendi"dir, insanlar onun köleleridir ondan korkulmalı önünde titrenmelidir, bu Tanrı insan öldürmeyi çok sever birazdan göreceğimiz gibi, saçma nedenler yüzünden pek çok kişiyi öldürür.


    Richard Dawkins'in dediği gibi: "arguably the most unpleasant character in all fiction. Jealous and proud of it, a petty, unjust, unforgiving control freak, a vindictive bloodthirsty ethnic cleanser, a misogynistic, homophobic, racist, infanticidal, genocidical, filicidal, pestilential, megalomaniacal, sadomasochistic, capriciously malevolent bully. (The God Delusion, sayfa 31 )

    Yani "Tüm kurgular içinde en nahoş karakter. Kıskanç ve bununla gurur duyuyor, bir dar kafalı, adaletsiz, merhametsiz kontrol manyağı, bir kin dolu kana susamış soykırımcı, bir kadın düşmanı, homofobik, ırkçı, çocuk katili, soykırımcı, evlat katili, öldürücü (veba getiren), megalo.., sadomazoşist, kaprisli hain zorba"


    Richard Dawkins'in bu sözlerinin ilk bakışta abartılı olduğu düşünülebilir ancak birazdan yazacağım Eski Ahit ayetlerini okuduktan sonra Dawkin'e hak vermemek mümkün değildir.


    İncil'de ise dediğim gibi, içine sızan birkaç semitik ayet ve saptırılan birkaç benzetme sayılmazsa çok farklı bir Tanrı portresi çizilmektedir, Tanrı kölelere sahip bir efendi değil de oğullara sahip Baba haline gelmiştir, incil'in deyişiyle Tanrı bizim "Göksel babamız"dır.

    Mat 5:48 "Göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun"

    1Yu 3:1 "Bakın, Baba bizi o kadar çok seviyor ki, bize `Tanrı'nın çocukları' deniyor! Gerçekten de öyleyiz."

    Eski Ahit'te üzerinde sıklıkla durulan "Tanrı korkusu" olgusunun yerine, İncil'de paganizm düşüncesinin etkili olduğu bir bölümde:

    1Yu 4:18 "Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi, korkuyu siler atar. Çünkü korku cezalandırılma düşüncesinden ileri gelir. Korkan kişi, sevgide yetkin kılınmış değildir."



    Şimdi ilk önce Eski Ahitteki yani Tevrat'taki ayetleri görelim:

    Çık.32: 27 Musa şöyle dedi: «İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, ‘Herkes kılıcını kuşansın. Ordugahta kapı kapı dolaşarak kardeşini, komşusunu, yakınını öldürsün.’


    Çık.32: 29 Musa, «Bugün kendinizi RAB'be adamış oldunuz» dedi, «Herkes öz oğluna, öz kardeşine düşman kesildiği için bugün RAB sizi kutsadı.»


    1.Sa.15: 2 Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘İsrailliler'e yaptıkları kötülükten ötürü Amalekliler'i cezalandıracağım. Çünkü Mısır'dan çıkan İsrailliler'e karşı koydular.


    1.Sa.15: 3 Şimdi git, Amalekliler'e saldır. Onlara ait her şeyi tümüyle yok et, hiçbir şeyi esirgeme. Kadın erkek, çoluk çocuk, öküz, koyun, deve, eşek hepsini öldür."


    Mez.137: 8 Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize yaptıklarını Sana ödetecek olana ne mutlu!


    Mez.137: 9 Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana!"


    Yas.20: 14 Kadınları, çocukları, hayvanları ve kentteki her şeyi yağmalayabilirsiniz. Tanrınız RAB'bin size verdiği düşman malını kullanabilirsiniz.


    Yşa.14: 21 Atalarının suçundan ötürü Babil Kralı'nın oğullarını boğazlamak için yer hazırlayın. Kalkıp dünyayı sahiplenmesinler, Yeryüzünü kentlerle doldurmasınlar.


    Say.31: 17 Şimdi bütün erkek çocukları ve erkekle yatmış kadınları öldürün.


    Say.31: 18 Yalnız erkekle yatmamış genç kızları kendiniz için sağ bırakın.


    Yer.48: 10 Lanet olsun RAB'bin işini savsaklayana! Kılıcını kan dökmekten alıkoyana lanet olsun!


    Hez.9: 5 Öbürlerine, "Kent boyunca onu izleyin ve kimseye acımadan, kimseyi esirgemeden öldürün" dediğini duydum.


    Hez.9: 6 "Yaşlıyı, genci, genç kızı, kadını, çocukları öldürün. Yalnız alınlarında işaret olanlara dokunmayın. İşe tapınağımdan başlayın." Onlar da tapınağın önünde duran İsrail ileri gelenlerinden işe başladılar.


    2.Sa.4: 12 Sonra adamlarına buyruk verdi. İki kardeşi öldürüp ellerini, ayaklarını kestiler ve Hevron'daki havuzun yanına astılar. İş-Boşet'in başını ise götürüp Hevron'da Avner'in mezarına gömdüler.


    Say.31: 14 Musa savaştan dönen ordu komutanlarına -binbaşılara, yüzbaşılara- öfkelendi.


    Say.31: 15 Onlara, "Bütün kadınları sağ mı bıraktınız?" diye çıkıştı,



    Hak.20: 48 İsrailliler Benyamin kentlerine döndüler; insanları, hayvanları ve oradaki bütün canlıları kılıçtan geçirdiler, rastladıkları bütün kentleri ateşe verdiler.


    Yas.2: 33 Tanrımız RAB onu elimize teslim etti. Onu, oğullarını ve bütün halkını yok ettik.


    Yas.2: 34 Bütün kentlerini ele geçirdik, hepsini yok ettik. Kadın, erkek, çocuk, kimseyi sağ bırakmadık.


    Yas.2: 35 Hayvanlara ve ele geçirdiğimiz kentlerdeki mallara ise el koyduk.


    Zek.14: 1 İşte RAB'bin günü geliyor! Ey Yeruşalim halkı, senden yağmalanan mal gözlerinin önünde paylaşılacak.

    Zek.14: 2 Yeruşalim'e karşı savaşmaları için bütün ulusları bir araya getireceğim. Kent ele geçirilecek, evler yağmalanacak, kadınların ırzına geçilecek. Kentte yaşayanların yarısı sürgüne gönderilecek, geri kalanlar kentte kalacak.


    Yşa.13: 13 Ben, Her Şeye Egemen RAB, Gazaba geldiğim, öfkemin alevlendiği gün Gökleri titreteceğim, yer yerinden oynayacak.


    Yşa.13: 14 "Herkes kovalanan ceylan gibi, Çobansız koyunlar gibi halkına dönecek, Ülkesine kaçacak.


    Yşa.13: 15 Yakalananın bedeni delik deşik edilecek, Ele geçen kılıçtan geçirilecek.


    Yşa.13: 16 Yavruları gözleri önünde parçalanacak, Evleri yağmalanacak, Kadınlarının ırzına geçilecek.


    2.Ta.15: 12 Bütün yürekleriyle, bütün canlarıyla atalarının Tanrısı RAB'be yönelmek için antlaşma yaptılar.


    2.Ta.15: 13 Büyük küçük, kadın erkek, kim İsrail'in Tanrısı RAB'be yönelmezse öldürülecekti.


    Yas.13: 12-13 "Tanrınız RAB'bin yaşamanız için size vereceği kentlerin birinde, içinizden kötü kişiler çıktığını ve, ‘Haydi, bilmediğiniz başka ilahlara tapalım diyerek kentlerinde yaşayan halkı saptırdıklarını duyarsanız,


    Yas.13: 14 araştıracak, inceleyecek, iyice soruşturacaksınız. Duyduklarınız gerçekse ve bu iğrenç olayın aranızda yapıldığı kanıtlanırsa,


    Yas.13: 15 o kentte yaşayanları kesinlikle kılıçtan geçireceksiniz. Kenti yok edip orada yaşayan bütün halkı ve hayvanları kılıçtan geçireceksiniz.


    Yas.13: 6-7 "Öz kardeşin, oğlun, kızın, sevdiğin karın ya da en yakın dostun seni gizlice ayartmaya çalışır, senin ve atalarının önceden bilmediğiniz, dünyanın bir ucundan öbür ucuna dek uzakta, yakında, çevrenizde yaşayan halkların ilahları için, ‘Haydi gidelim, bu ilahlara tapalım derse,


    Yas.13: 8 ona uymayacak onu dinlemeyeceksin. Ona acımayacak, sevecenlik göstermeyecek, onu korumayacaksın.


    Yas.13: 9 Onu kesinlikle öldüreceksin. Onu önce sen, sonra bütün halk taşa tutsun.


    Yas.13: 10 Taşlayarak öldürün onu.



    Eski Ahit'in Tanrısı, öküzler tökezlediği için yanlışlıkla istemeden, dengesini kaybederek sandığa dokunmak zorunda kalan Uzza'yı acımasızca öldürür:

    2.Sa.6: 6 Nakon'un harman yerine vardıklarında öküzler tökezledi. Bu nedenle Uzza elini uzatıp Tanrı'nın Sandığı'nı tuttu.

    2.Sa.6: 7 RAB Tanrı saygısızca davranan Uzza'ya öfkelenerek onu orada yere çaldı. Uzza Tanrı'nın Sandığı'nın yanında öldü.


    Yine tamamen saçma bir nedenden dolayı Eski Ahit'in Tanrısı kızar yetmiş kişiyi öldürür.

    1.Sa.6: 19 RAB'bin Antlaşma Sandığı'nın içine baktıkları için, RAB Beytşemeşliler'den bazılarını cezalandırıp yetmiş kişiyi yok etti. Halk RAB'bin başlarına getirdiği bu büyük yıkımdan dolayı yas tuttu.

    1.Sa.6: 20 Beytşemeşliler, "Bu kutsal Tanrı'nın, RAB'bin önünde kim durabilir? Bizden sonra kime gidecek?" diyorlardı.

    2.Kr.2: 23 Elişa oradan ayrılıp Beytel'e giderken kentin küçük çocukları yola döküldüler. "Defol, defol, kel kafalı!" diyerek onunla alay ettiler.

    2.Kr.2: 24 Elişa arkasına dönüp çocuklara baktı ve RAB'bin adıyla onları lanetledi. Bunun üzerine ormandan çıkan iki dişi ayı çocuklardan kırk ikisini parçaladı.

    Lev.26: 28 bu kez ben de öfkeyle size karşı çıkacağım ve günahlarınıza karşılık sizi yedi kat cezalandıracağım.

    Lev.26: 29 Açlıktan çocuklarınızın etini yiyeceksiniz.

    Eski Ahit'in tanrısı kendi eliyle bizzat şunu yapar!:

    2.Sa.12: 11 "RAB şöyle diyor: ‘Sana kendi soyundan kötülük getireceğim. Senin gözünün önünde karılarını alıp bir yakınına vereceğim; güpegündüz karılarının koynuna girecek.


    2.Sa.12: 12 Evet, sen o işi gizlice yaptın, ama ben bunu bütün İsrail halkının gözü önünde güpegündüz yapacağım!"


    Şimdi İncil'deki bazı ayetlere bakalım:

    Mat 5:43 «`"Komşunu sev, düşmanından nefret et' denildiğini duydunuz.

    Mat 5:44 Ama ben size diyorum ki, düşmanlarınızı sevin, size zulmedenler için dua edin. "

    Mat 5:45 Öyle ki, göklerde olan Babanızın oğulları olasınız. Çünkü O, güneşini hem kötülerin hem de iyilerin üzerine doğdurur. Yağmurunu da hem doğruların hem de eğrilerin üzerine yağdırır. "

    1Yu 4:16 "Tanrı'nın bize olan sevgisini tanımış ve buna inanmışızdır.Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan, Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar. "

    1Yu 4:12 "Hiç kimse hiçbir zaman Tanrı'yı görmüş değildir. Ama birbirimizi seversek, Tanrı içimizde yaşar ve O'nun sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur."

    1Yu 4:7 "Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı'dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı'yı tanır. "

    1Yu 4:8 Sevmeyen kişi Tanrı'yı tanımış değildir. Çünkü Tanrı sevgidir.

    Mat 7:12 "«İnsanların size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de onlara öyle davranın. Kutsal Yasa'nın ve peygamberlerin söylediği budur."

    Rom 12:14 "Size zulmedenler için iyilik dileyin. İyilik dileyin, lanet etmeyin. "

    Rom 12:21 "Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen."

    1Ko 13:4 Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez.

    1Ko 13:5 Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolayca öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz.

    1Ko 13:13 İşte böylece, kalıcı olan üç şey vardır: iman, ümit ve sevgi. Bunlardan en üstün olanı da sevgidir

    Gal 6:8 "Kendi doğal benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh'a eken, Ruh'tan sonsuz yaşam biçecektir."

    1Pe 3:4 "Gizli olan iç varlığınız, sakin ve yumuşak bir ruhun solmayan güzelliğiyle sizin süsünüz olsun. Bu, Tanrı'nın gözünde çok değerlidir."

    1Yu 4:18 "Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi, korkuyu siler atar. Çünkü korku cezalandırılma düşüncesinden ileri gelir. Korkan kişi, sevgide yetkin kılınmış değildir."

    1Yu 4:19 Biz ise seviyoruz. Çünkü önce O bizi sevdi.

    1Yu 4:20 Eğer bir kimse, «Tanrı'yı seviyorum» der ve kardeşinden nefret ederse, yalancıdır. Çünkü görmüş olduğu kardeşini sevmeyen, görmemiş olduğu Tanrı'yı sevemez.

    1Yu 4:21 «Tanrı'yı seven, kardeşini de sevsin» diyen buyruğu Mesih'ten aldık."

    Mat 5:38 «`Göze göze dişe diş' denildiğini duydunuz.

    Mat 5:39 Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin."

    Mat.5: 46 Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri* de öyle yapmıyor mu?

    Mat.5: 47 Yalnız kardeşlerinize selam verirseniz, fazladan ne yapmış olursunuz? Putperestler de öyle yapmıyor mu?

    Mat.5: 48 Bu nedenle, göksel Babanız yetkin olduğu gibi, siz de yetkin olun.

    1 yu4:10 biz Tanrı'yı sevmiş değildik, ama O bizi sevdi ve Oğlunu günahlarımızı bağışlatan kurban olarak dünyaya gönderdi. İşte sevgi budur.

    Koloseliler 3:12-16 yürekten sevecenliği, iyiliği, alçakgönüllülüğü, sabır ve yumuşaklığı giyinin. Birbirinize hoşgörülü davranın. Eğer birinizin ötekinden bir şikâyeti varsa, Rab'bin sizi bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Bunların hepsinin üzerine yetkin birliğin bağı olan sevgiyi giyinin

    Eski ve yeni Ahit’teki bu, birbirinden tamamen farklı ve çelişkili Tanrı portresi, Literalizmin galibiyetinden once pek çok kilise babasını rahatsız etmişti.

    Örneğin MS. 110-160 yıllar arasında yaşamış kilise babası ve teolog Marcion (daha sonra literalist kilise tarafından “heretik” ilan edilmiştir ancak ilk yüzyıllarda çok fazla sayıda taraftarı olmuştu) , Eski Ahitteki Tanrı’nın, asla yeni Ahit’teki ile aynı olamayacağını söylemiş ve Eski Ahiti tamamen reddetmişti! Marcion’a göre Eski Ahit’in tanrısı “kötü” ve “şeytani” idi.!

    İsa mitini bilinçli şekilde oluşturan ilk hristiyanlara yani Gnostiklere göre Eski Ahid’in Tanrısı bir “demiurgos” idi, “Demiurge” kavramı Gnostisizmde “negatif” olan, fiziksel dünyayı yaratan “şeytani” olarak da nitelendirilen varlığa/varlıklara verilen bir isimdir. Gnostiklere gore özellikle Marcionculara ve Sethianlara gore Eski Ahid’in Tanrısı şeytani bir Demiurge iken yeni Ahit’in “baba” Tanrısı ise esas iyiliğin yaratıcısı idi. Demiurgos kavramı felsefi olarak insanlardaki egoyu da temsil etmektedir, Gnostiklerin Yahwe’yi egoist “Demiurgos” terimiyle düşünmeleri şaşırtıcı değildir.

    İsa hikayesini oluşturan Gnostikler, Yahudi literalizmiyle mücadele etmişlerdir, örneğin İsa yahudi yasalarına karşı gelir Eski Ahit’in “göz, göz dişe diş” şeklinde (Lev 24:20, Yas.19:21) ifade ettiği (ve Kur’an’ın devam ettirdiği) kurala İsa açıkça karşı gelmiş “Göze göz, dişe diş' denildiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki sağ yanağınıza tokat atana öbür yanağınızı da çevirin” demiştir. Oysa ki Eski ahit, içindeki kuralların “sonsuza” kadar devam edeceğini iddia etmişti ama yahudi literalizmiyle özel olarak savaşmak için oluşturulan çeşitli hikayelerde Yahudi kurallarına açıkça karşı gelen pek çok hikaye anlatılmıştır.

    İsa’nın “göze göz dişe diş” kanununa karşı gelmesinden başka Eski Ahit yasalarını çiğnediği pek çok hikaye anlatılır:


    Yu.5: 8 İsa ona, "Kalk, şilteni topla ve yürü" dedi.

    Yu.5: 9 Adam o anda iyileşti. Şiltesini toplayıp yürümeye başladı. O gün Şabat Günü’ydü*.

    Yu.5: 10 Bu yüzden Yahudi yetkililer iyileşen adama, "Bugün Şabat Günü" dediler, "Şilteni toplaman yasaktır."

    Yu.5: 11 Ama adam onlara şöyle yanıt verdi: "Beni iyileştiren kişi bana, ‘Şilteni topla ve yürü’ dedi."


    Pavlus “sonsuza kadar kalacağını” iddia eden Eski Ahit’in “çok geçmeden yok olacağını” söylemiştir! Pavlus Eski Ahit’i “eskimiş, köhneleşmiş” olarak niteler!

    İbr.8: 13 Tanrı, "Yeni bir antlaşma" demekle ilkini eskimiş saymıştır. Eskiyip köhneleşense çok geçmeden yok olur.”

    İmza

    http://mistikfelsefe.blogspot.com.tr/ Işığın ancak üzerinde yansıyacak bir şey olduğunda aydınlatma niteliğine sahip olması gibi,sonsuz gizem ışığı Tanrı da sonsuz evren şeklinde tezahür ederek sonsuz sayıda canlı bilincinin üzerinde yansıyıp aydınlanan ışık oldu.

sn. fırat; Eski ve Yeni Ahit'te betimlenen Tanrı a…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    sn. fırat;

    Eski ve Yeni Ahit'te betimlenen "Tanrı" algısı gerçekten birbirine çok zıt görünüyor. Gerçi Tevrat'ta Tanrının adâletine/merhametine ve sevgisine ilişkin âyetler bulmak da mümkün. Ama bunlar, sizin alıntıladığınıuz ayetlerdeki gâzap ve şiddeti ortadan kaldırmıyor. "Kestirme yol" olarak Eski Ahit'i görmezden gelme bir çözüm gibi dursa da, bu yanıltıcıdır. MESİH, eski âhit ayetlerine fazlaca girmez. Onları ne reddeder, ne de över. Ama İsrail halkının İbrahimden bu tarafa sahip olduğu müktesebâtı yok saymaz.

    "Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi." Yuhanna: 8/56

    RAB Tanrı sadece sevgiden ibâret olsaydı, Adem ve Havva'nın İblis'in tuzağına düşmesine asla müsaade etmezdi. İnsanlık tarihi acı/keder ve yıkımlarla doludur. Dünyadaki yaşam süreleri mahdut olan 'insan'(!)lardan bâzısı, yaşadıkları süreçte, dünyevi nimetlerden âzami şekilde istifâde etme uğruna, kendileri gibi hayat sahibi diğer tüm canlı varlıkları görmezden gelip şiddet uygulamışlardır. Sevgide kalmanın bedeli ve getirileri olduğu gibi, sevgiden/Tanrısallıktan uzaklaşmanında bir getirisi ve bedeli vardır. Bu itibarla ben, menfaati için - Ebedi hayat ve cennet - Tanrıya iman ettiklerini zannedenlerin gerçekte bu dünyada zevkleri uğruna Tanrısallıktan uzaklaşan kimselerden pek farklı bir şey yapmış olduklarını düşünmüyorum. İstikâmet "farklı" gibi görünse de ortak payda aynı.

    İmanlının en büyük zaafı, Tanrının varlığını/yüceliğini ve ulaşılamaz niteliklerini kendi bedensel varlığına bağlamış olmasıdır. Bu, İblis'in bütün tuzaklarından daha tehlikelidir. İnsan için tehlikenin en büyüğü "Ben/Ego" dur. Farkedilebileni ve daha az tehlikeli olanı dünya hayatında kişinin kendi çıkarlarına ulaşmak için ölçüsüz davranması; menfaatlerini "Varlık amacı" haline dönüştürmesidir.

    Pek üzerinde durulmayanı, fakat; en sinsi ve tehlikelisi, Tanrının bizlere vereceği ölümsüz beden ve ebedi hayat karşılığında bizim O'na itaat etmemiz riyâkârlığıdır. Bu ikiyüzlülüğün asla Tanrısallıkla/Tanrısal prensiplerle ilgisi yoktur. Tanrı herkese aşikâre görünüp de; "Ey insanlar. Görüp görebileceğiniz bu dünya hayatıdır. Sizi öldürdükten sonra tekrar diriltmeyeceğim. "Öte dünya" hayali , Cennet/Cehennem masallarıyla birbirinizi avutmayın. Kardeşçe paylaşarak yaşarsanız, dünya Cennetiniz olacaktır. Aksi takdirde görüp görebileceğiniz yegâne ömrü Cehennemde geçreceksiniz" dese idi; acabâ kaç kişi günde beş vakit namaz kılardı ? Kaç kişi ondalık verir, haftada bir Kiliseye giderdi ?

    Ne diyor MESİH ?

    "Bu nedenle göksel babanızın yetkin olduğu gibi siz de yetkin olun" Matta:5/48

    Şu halde, ben ömrü hayatımda "Göksel Baba"nın hoşnud olacağı bir tercih/davranış yapsam, bu davranış gerçektende O'nu hoşnud etse ben ne elde etmiş olacağım ?

    RAB Tanrı sonsuzdur ve asla unutmaz.

    Benim bu davranışım Rab Tanrıda sonsuza dek bir hoşnudluk olarak kalacaktır.

    Bana dese ki; "Kulum seni sevdim. Ama seni bir daha diriltmeyeceğim".

    Beni ilgilendirecek olan, "Seni sevdim" tarafı olmalıdır.

    Çünki benim bir bedende yaşamam değildir önemli olan. Benim anladığım ebedi hayat; Tanısallığın/Tanrısal prensiplerin farkına varmamız ve bu farkındalığımızı davranışlarımıza yansıtmak için harcadığımız samimi çabanın RAB katında makbûl tutulması ve hiç unutulmamasıdır. Yani, bir bedende yaşamak değil, ilkeselliği benimseyerek Tanrıda yaşamaktır.

    Cehennem, RAB Tanrıdan uzak kalmaktır. RAB Tanrıdan uzak kalmak demek de, insanın dünya hayatında iken O'nu prensipleriyle algılayamama/tanıyamaması , şahsi menfaatelerini "yaşam amacı" hâline getirmesidir.

    Ebedi hayat/ilkesellik bağlamı noktasındaki düşüncelerim, İncildeki şu âyet ile de örtüşüyor gibi.

    "Dirilişten sonra insanlar ne evlenir, ne de evlendirilir, gökteki melekler gibidirler." Matta: 22/23

    Çünki ben, Melekleri kanat takmış bedensel varlıklar olarak görmüyorum. Kanâatimce Melekler, Tanrısal prensiplerin bizim göremiyeceğimiz bir "madde"ye tecelli etmesiyle cisimlenen, yaratılışı düzenlemekle görevli ilâhi varlıklardır

    İmza