islamiyet

Ana Sayfa Forum Din ve İnançlar islamiyet Peygamberimizin Türklerle İlgili Öngörüsü

Peygamberimizin Türklerle İlgili Öngörüsü

  • Ahmet Ademoğlu
    Ahmet Ademoğlu
    dunyadinleri.com/ahmet10087
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Ankara
    Meslek : Mühendis
    Giriş : 547
    İnandığınız Din : İslam (Sünni)
    İnançlı Birimisiniz? : Çok İnançlıyım
  • Yazan : Ahmet Ademoğlu Tarih : Kategori : islamiyet Cevaplar : 14 Okunma : 6771 Beğeniler : 0
    Peygamberimizin Türklerle İlgili Öngörüsü
    Semure'nin rivayetine göre, Rasulullah aleyhissalatü vesselam şunu söyledi:

    "ALLAH, AVUÇLARINIZI ACEMLERLE (TÜRKLERLE) DOLDURACAKTIR. ONDAN SONRA ONLARI ARSLANLAŞTIRACAK VE ONLAR SİZİN DÜŞMANLARINIZLA (İNKAR EDENLERLE) SAVAŞACAK (FİKREN MÜCADELE EDECEK) VE GANİMETLERİNİZİ YİYECEKLERDİR."
    (Ahmet, Bezzar, Taberani, Ebu Nuaym, Hakim) (İsmail ibn Yusuf Nebhani, Resullerin Efendisi Hakında Allah'ın Alemlere Karşı Hücceti Peygamber Efendimizin Mucizeleri, cilt 2, Çeviren: Abdülhalı Duran, s. 759, no: 1840)

    Hadisteki "Allah avuçlarınızı Türklerle dolduracaktır" sözleriyle, ahir zamanda, ateist siyonistlere ve masonlara karşı "Türklerin büyük bir güç sahibi olacağı" belirtilmiştir. "Allah'ın onları arslanlaştıracağı" ifadesi ise, bu dönemde Türklerin cesur ve atak tavırlarıyla dikkat çekeceklerini ve cesur konuşmalarıyla bunu tüm dünyaya göstereceklerini ortaya koymaktadır. Hadisteki bilgilerden Türklerin ahir zamanda arslanlar gibi olacağı; ateist siyonistler ve masonlar gibi, o dönemin tüm sapık unsurlarına karşı çok etkili bir fikri mücadele yürütecekleri anlaşılmaktadır.

    Hadisteki "Türklerin ganimetleri yiyecekleri" sözleriyle de, Türk İslam Birliği'nin kurulması sonucunda Türklerin çok büyük bir güç elde edecekleri ve bu birliğin imkanları sayesinde hem Türklerin çok zengin hale gelecekleri hem de tüm İslam alemini zengin edecekleri anlatılmıştır.

    İmza

HY sitelerinde fazla takılma kendine zarar. http:/…

  • Yaman .
    Yaman .
    dunyadinleri.com/yamanf2482
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : DiğerMeslekler
    Giriş : 246
  • Yazan : Yaman . Tarih : Beğeniler : 0

    HY sitelerinde fazla takılma kendine zarar.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/Acem_(topluluk)

    İmza

    İnsanlık henüz gelişmedi, ve biz henüz işçilerin,tarım emekçilerinin,köylülerin,asker temsilcilerinin sovyetlerinden daha üstün ve daha iyi bir hükümet şekli bilmiyoruz.

Kanaatime göre Türkleri yeren hadisler uydurma old…

  • Burak Kaya
    Burak Kaya
    dunyadinleri.com/burak2c264
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 103
  • Yazan : Burak Kaya Tarih : Beğeniler : 0

    Kanaatime göre Türkleri yeren hadisler uydurma olduğu gibi öven hadisler de uydurmadır. Kendisinden iki asır sonra Müslüman olacak insanlan haber vermiş olması da, "Geleceği, Allah'tan başka kimsenin bilmeyeceğini" vurgulayan ayetlere aykırıdır.(Süleyman Ateş)
    İmza

    Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim... Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı değildim... Sosyalistleri içeri aldıklarında sustum. Ben sosyalist değildim... Yahudileri tutukladıklarında sustum. ...Çünkü ben yahudi değildim... Sonra benim için geldiler. Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı." - Martin Niemöller.

Alıntı Burak Kaya Demişki : Kanaatime göre Türkler…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    Alıntı Burak Kaya Demişki :
    Kanaatime göre Türkleri yeren hadisler uydurma olduğu gibi öven hadisler de uydurmadır Kendisinden iki asır sonra Müslüman olacak insanlan haber vermiş olması da Geleceği Allahtan başka kimsenin bilmeyeceğini vurgulayan ayetlere aykırıdır Süleyman Ateş


    Cevap :

    sn. Süleyman ATEŞ değerli bir ilâhiyatçıdır. Fakat, burada yürüttüğü mantık'ı garipsediğimi belirtmeliyim, Bir insan için gelecek nasıl "gayb" ise geçmiş de öyledir.Geçmiş-gelecek arasındaki fark; geçmişte olan hâdiselerin bir kısmı tarih okuyarak öğrenilebilir. Fakat, İslâm peygamberinin okuma-yazma bilmediği iddiasını hesâba katarsak, - ki, ben bildiğine inanmaktayım - o zaman geçmiş de kendisi için "gayb" idi. Müslümanlar, İslâm Peygamberinin önceden yaşanmış hâdislere dâir bilgileri vahy ile aldığına inanıyorlarsa, gelecekle ilgili bâzı ön bildirileri almış olması ihtimâline neden karşı çıkıyorlar ?

    Bu gün İslâm şeriatinde doğrudan Kur'anda bulunmayan ve fakat Kutsi hadis/Hadis/Sünnet kaynaklı epey husus var. Recm bunlardan en bilineni. Öyle anlaşılıyor ki; günümüz ulemâsı mantıklı olmayan ve açıklamakta zorlandıkları hadisleri yok saymayı tercih ediyor.

    İmam Suyûti'den nakledilen bir hadisi de ben aktarayım.

    "Size ilişmedikçe siz de Türkler’e ilişmeyiniz. Çünkü severlerse sizi soyarlar. Sevmezlerse sizi gebertirler."
    Suyuti-Lealil Masnua 1/440

    İmza

Eğer bir hadis doğrudan bir ırk,kişi ve şehirle il…

  • Burak Kaya
    Burak Kaya
    dunyadinleri.com/burak2c264
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 103
  • Yazan : Burak Kaya Tarih : Beğeniler : 0

    Eğer bir hadis doğrudan bir ırk,kişi ve şehirle ilgiliyse ve gelecekten haber veriyorsa şüpheyla yaklaşılır.Ve bu şekildeki pekçok hadis zayıf hadis kategorisinde değerlendirilir(meşhur İstanbulun fethi hadisi dahil).Ayrıca Muhammed Peygamberin mesajı ırksal değildir,evrenseldir.Din üzerinden milliyetçilik yapmayı doğru bulmuyorum.Nitekim Türkleri öven hadisler olduğu gibi yeren hadislerde var,onları da mı doğru kabul edeceğiz?Ayrıca recmi İslam şeriatının uygulaması olarak görmüyorum.

    İmza

    Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim... Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı değildim... Sosyalistleri içeri aldıklarında sustum. Ben sosyalist değildim... Yahudileri tutukladıklarında sustum. ...Çünkü ben yahudi değildim... Sonra benim için geldiler. Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı." - Martin Niemöller.

Alıntı Burak Kaya Demişki : Eğer bir hadis doğruda…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    Alıntı Burak Kaya Demişki :
    Eğer bir hadis doğrudan bir ırkkişi ve şehirle ilgiliyse ve gelecekten haber veriyorsa şüpheyla yaklaşılır Ve bu şekildeki pekçok hadis zayıf hadis kategorisinde değerlendirilirmeşhur İstanbulun fethi hadisi dahil Ayrıca Muhammed Peygamberin mesajı ırksal değildirevrenseldir Din üzerinden milliyetçilik yapmayı doğru bulmuyorum Nitekim Türkleri öven hadisler olduğu gibi yeren hadislerde varonları da mı doğru kabul edeceğizAyrıca recmi İslam şeriatının uygulaması olarak görmüyorum


    Cevap :

    Hadisler konularına değil, senetlerine bakılarak sahih kabul edilirler. Bunların da mütevâtir ve ahad hadis olarak çeşitleri vardır. Mütevatir hadisler, âdeten yalan söylemek üzere birbirleriyle anlaşmaları imkânsız bir topluluğun rivayet ettiği ve maddi bir şeye isnad ettikleri rivayetlerdir.

    Ahad hadisler, Rivayet yolları itibariyle: Meşhur, aziz ve garib olmak üzere üç kısma ayrılır.
    1- Meşhur: Üç ve daha fazla kişinin rivayet ettiği fakat tevatür sınırına ulaşmayan rivayettir
    2- Aziz: Sadece iki kişinin naklettiği rivayettir
    3- Garîb: Sadece bir kişinin naklettiği rivayettir

    Sizin birşeyleri doğru bulmamanız ve kabul etmemeniz kendi bileceğiniz iştir. "Ben İslâmı böyle anlamıyorum" deme hakkınız vardır elbette. Ama, "İslâm bu değildir" derseniz hüküm vermiş olursunuz. Recm, Kur'anda âyet olarak bulunmayan ve fakat şeriatte olan/uygulanagelen bir had cezâsıdır. Şeriat hükümlerinin hepsinin Kur'andan kaynak bulması gerekmiyor. Şeriat; Kur'an/Hadis ve Sünnet birlikteliğinden kaynaklanıp, ulemânın içtihadlarıyla oluşmuş/tamamlanmış kurallar manzumesidir.

    "Yok" dediğiniz recm'e dâir birkaç kaynak:

    _____________________________

    4415... Ubade b. es-Samit (r.a)'den, demiştir ki; Rasûlullah (s,a); "Benden öğrenin, benden öğrenin, şüphesiz Allah (c.c) o kadınlar hakkında bir yol açtı. Evlenmiş olan evlenmiş olanla (zina ederse onlara) yüz sopa ve taşlarla recm (cezası vardır); bekar bekarla zina ederse yüz sopa ve bir sene sürgün" buyurdu.

    Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 15/101.

    __________________________________

    II. Hâlife Ömer'den aktarılan rivâyet:

    ___________________________________

    1. (1589)- İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hz. Ömer (radıyallahu anh)'i hutbe verirken dinledim. Şöyle demişti:

    "Allah Teâla hazretleri Muhammed (aleyhissalâtu vesselâm)'i hak (din ile) gönderdi ve O'na Kitab'ı indirdi. Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik. Ayrıca, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) zinâ yapana recm cezasını tatbik etti, ondan sonra da biz tatbik ettik. Ben şu endişeyi taşıyorum: Aradan uzun zaman geçince, bazıları çıkıp: "Biz Kitabullah'da recm cezasını görmüyoruz (deyip inkâra sapabilecek ve) Allah'ın kitabında indirdiği bir farzı terkederek dalâlete düşebilecektir. Bilesiniz, recm, kadın ve erkekten muhsan olanların zinâları, -delil veya hamilelik veya itiraf yoluyla- sübût bulduğu takdirde, onlara tatbik edilmesi gereken Kitabullah'da mevcut bir haktır. Allah'a kasemle söylüyorum, eğer insanlar: "Ömer Allah Teâla' nın kitabına ilâvede bulundu" demeyecek olsalar, recm âyetini (Kitabullah'a) yazardım."

    İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/211

    ____________________________

    Siz şimdi şunu sorabilirsiniz. "Hz. Ömer, Bu indirilenler arasında recm âyeti de vardı! Biz bu âyeti okuduk ve ezberledik." diyor ama, Kur'anda neden yok ?

    Cevabı şu:

    Allah, Hicr/9 da "Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız." buyururken, 'mübârek' bir keçi gelip recm âyetinin yazılı olduğu kâğıdı yemiş.

    Kaynak mı ?

    Buyurun.

    ____________________________

    1944) Âişe (Radtyallâhü anhâ)'dan; Şöyle demiştir :

    Andolsun ki recm etme âyeti ve yetişkin kişiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanın haramlıgı) ayeti indi ve andolsun ki bu âyetler tahtımın altındaki bir yaprakta (yazılı) idi. Resûlullah (Sal­lallahü Aleyhi ve Sellem) vefat edip biz O'nun Ölümü ile meşgui olun­ca, evde beslenen bir koyun (veya keçi odaya) girip o yaprağı yedi."

    Sünen-i İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları: 5/414

    ___________________________

    İslâm ve Şeriat ile ilgili 1400 yıllık bir müktesebât var. Siz bunları "yok" mesâbesinde görseniz de bir şey değişmiyor. Avrupada 16. yy dan itibaren görülen reformist gelişmeler İslâmda asla olmaz/olamaz. Çünki; Reform Vatikan'ı durdurdu/değiştirdi. İnsanlarda/toplumlarda görülen kemikleşmiş inançları değiştrimek, sanıldığı kadar kolay değildir.

    İmza

İnsanların kemikleşmiş inançlarını savunmak gibi b…

  • Burak Kaya
    Burak Kaya
    dunyadinleri.com/burak2c264
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 103
  • Yazan : Burak Kaya Tarih : Beğeniler : 0

    İnsanların kemikleşmiş inançlarını savunmak gibi bir derdim yok,nitekim peygamberler geleneksel inançları savunmak için mücadele etmemişlerdir.Ayrıca dikkatimi çekti paylaştığınız son hadisten Kuranın tahrif edildiği sonucu çıkıyor.Reformu ben mi yapıyorum,siz mi

    Sırf recme dayanak bulmak için Kuranın tahriif edildiğini bile iddia edebilmişler,bu hadis uydurmacılığın ne boyutlara vardığını gösterme için önemli bir örnek.Ayrıca Kuranda zinanın cezası bellidir:100 celde.Nesih-mensuh iddialarından söz edip,hadisin ayeti neshettiğini söyleyecekseniz buna da inancım yok.Recm asıl olarak Yahudi hukukunda yer alan bir husus,peygamberimiz döneminde Yahudilerde uygulanmış olabilir.Kuranın emri değildir,bağlayıcı bir hüküm olarak görmüyorum.Recm konusunda ısrar edenlere de İsa Mesih'in sözünü hatırlatıyorum:İlk taşı günahsız olanınız atsın!

    İmza

    Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim... Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı değildim... Sosyalistleri içeri aldıklarında sustum. Ben sosyalist değildim... Yahudileri tutukladıklarında sustum. ...Çünkü ben yahudi değildim... Sonra benim için geldiler. Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı." - Martin Niemöller.

Sizin din/islâm hakkındaki kanâatlerinize eleştiri…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    Sizin din/islâm hakkındaki kanâatlerinize eleştiri getirmiyorum. Bir önceki mesajımda belirttim. "Ben İslâmı böyle anlamıyorum" demek hakkınızdır. Kanâatler subjektiftir; tartışmakla bir yere varılmaz. "İslâm budur veya bu değildir" diye kesin hüküm verirseniz; ben de İslâmın ne olup/olmadığını gösteren kaynakları koyarım ortaya.

    Diğer yandan, "Kemikleşmiş inançlar"ı savunduğunuzu değil; sanki bunları reddeder mâhiyette reformist yaklaşımlar sergilediğinizi yazmıştım. Neden söylemediğim/yazmadığım hususlar üzerinden cevap veriyorsunuz ?

    Bir düzeltme yapayım. Kutsal kitaplarda tahrifat ile reform yapılmaz. Reform, dinde olmayan ve fakat toplumların söküp atamdığı bir takım gelenek/hurâfe ve mitlerin sonradan dine eklenmesiyle oluşan yozlaşmayı ortadan kaldırmak için yapılır. Biz, daha kavramlar üzerinde anlaşamazsak, münakaşa ederek nereye varabiliriz ki ?

    "Tahrifat" iddiası, sâdece müslümanların savunageldiği bir tezdir. "Tevrat/İncil tahrif oldu" diyenlerin, "işte kitabın aslı budur" diyerek, asıl Tevrat'ı veya İncil'i göstermeleri gerekmez mi ? Subjektif inançlar temel alınıp, sadece Kur'an ve hadislere dayanarak başkalarının kutsalı hakkında ileri-geri konuşmak şık değildir. Hatta İslam, kendisi/peygamberi aleyhinde fitne çıkarmayı ölüm sebebi sayarken, (Bknz. Kâb bin Eşref/Ebu Âfak ve Esma binti Mervan'ın katli) Ehl-i Kitap'ın kitaplarına "muharref" diyerek, başkalarının kutsalına hakarette bir beis görmemiştir.

    Bu gün kendilerini "Hanif İslamcı" olarak görenler hadisleri kabul etmiyor. Tek kaynak Kur'andır diyorlar. Fakat, Kur'anda da birbiriyle çelişen, hükmü kaybolmuş, metni kalmış (Mensuh) âyetler var.

    Misâl;

    "Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin." Nisâ: 15

    "Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin. Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir." Nisâ 16

    Şimdi bu âyetler metin olarak Kur'anda hâlen varlığını korumakta. Lâkin Nur: 2 ile - Dört şâhit dışında - hükümleri ortadan kalkmış, mensuh olmuş.

    "Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun."

    Özetle kimsenin "Nâsih/mensuh" edebiyatı yaptığı yok. Kaynak göstermeden konuşmak kişinin kendi kanâatlerini belirtmesi demektir; konuşan kişiyi bağlar. Bir hususun doğruluğunu veya yanlışlığını iddia ettiğinizde, bu iddianıza mesned olacak kaynakları vermeniz gerekir.

    Ayrıca Nur: 2'yi nesheden hadis değil, âyettir. Fakat o âyetin yazıldığı nesnenin bir keçi tarafından yendiği İbn-i Mâce'de anlatılmıştır. Ayrıca II. Hâlife Ömer'e isnâd edilen bir rivayetten, recm âyetinin nâzil olduğu açık şekilde anlaşılmaktatdır. Önceki mesajımda, Kütüb-i Sitte'den bunun kaynağını da vermiştim.

    Bu gün şeriat hükümlerinin uygulandığı Suudi Arabistan/İran ve Afganistan gibi ülkelerde recm bir 'Farz' gibi algılanıp uygulanmaktatdır. Siz nispeten lâik bir ülkede yaşamanın verdiği rahatlıkla, gelenkesel İslâma zıt yönde açıklamalar yapabilmektesiniz. Ama adını verdiğim ülklerden birisinde yaşıyor olsaydınız, bunlardan bahsedemezdiniz. Sizin için "Katli Vâcip" hükmü çıkardı.

    İnançlar, toplumlarda ma'kes bulmuş geçerli olan uygulamalarla değerlendirilirler. Sâdece 'zât-ı âli'nizi bağlayan şahsi kanâatlerle değil.

    İmza

Recm konusunda Sünni dünyada da Şii dünyada da muh…

  • Burak Kaya
    Burak Kaya
    dunyadinleri.com/burak2c264
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 103
  • Yazan : Burak Kaya Tarih : Beğeniler : 0

    Recm konusunda Sünni dünyada da Şii dünyada da muhalif söylemler vardır.Yeni birşey söylemiş değilim.Ayrıca bir hadis İbn Mace'de yazdı diye yunmuş yıkanmış değildir.Ben Kuranda belirtilmemiş bir itikadi meselenin hadiste yer almasını bile delil kabul etmiyorum,tahrif iddiasını nasıl kabul edeyim.Kaldı ki Kütübi Sitte dahil hadis kitaplarında pekçok uydurma hadis vardır.Kuranın tahrif edildiğini söyleyen bu hadisin olduğu gibi.Sözde recm ayeti varmış.halife Ömer bunu biliyormuş ama halktan korkusuna Kurana ekleyememiş!Böyle bir şeye inanasım yok.

    Bahsettiğiniz ayetlere gelince,o konuda da farklı yorumlar var.Ebu Müslim İsfehaniye göre fuhuş yapan kadınların evlerde tutulmasını söyleyen ayet lezbiyenlikle ilgilidir.Bir başka görüş(katıldığım görüş) bu ayette zinadan bahsedildiği ancak zaten diğer ayetle çelişmediğini söyler.Önce evlerde tutulması söylenmiş daha sonra cezai yaptırım olarak 100 celde olduğu ayeti inmiş.Yaşayan Kuran tefsirinde şöyle çıklanmıştır:

    "Ayetlerde ne nesh ne de eşcinselliğin kastedilmesi mümkün görünmüyor.Burada genel olarak fuhşa dikkat çekiliyor.Bu işi yapan kadınların gözaltında tutulması isteniyor.Nur suresinde ise artan fuhuş olaylarına paralel cezalandırmaların geldiği anlaşılıyor.Demekki artan suç oranlarıyla beraber cezalarda artabiliyor.Bu ayetlerin birbirini neshettiği anlamına gelmiyor.Bunların herbiri kendine denk düşen şartlarda uygulanabilir.Şartlar değiştikçe,ona cevap veren ayete geçilir.Şartlar eski duruma dönerse,yine ona cevap veren ayetlere dönülür.Bu böyle devam eder.Gerekirse ayetlerin ruhuna ve maksadına uygun yeni hukuk inşası,şeriatı ilga etme değil sürdürmek,açmak olacaktır.Bu anlamda şeriatı statik değil,dinamik yorumlama icap eder."

    İmza

    Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim... Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı değildim... Sosyalistleri içeri aldıklarında sustum. Ben sosyalist değildim... Yahudileri tutukladıklarında sustum. ...Çünkü ben yahudi değildim... Sonra benim için geldiler. Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı." - Martin Niemöller.

sn. Burak KAYA; Sizin İslam hakkındaki algı ve ön…

  • Ârif Cemil
    Ârif Cemil
    dunyadinleri.com/murat83871
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : Manisa
    Meslek : Serbest
    Giriş : 2174
    İnandığınız Din : Belirtmiyor
    İnançlı Birimisiniz? : İnançlıyım
  • Yazan : Ârif Cemil Tarih : Beğeniler : 0

    sn. Burak KAYA;

    Sizin İslam hakkındaki algı ve ön kabullerinizi tartışmıyorum. Siz islamdan anladığınızı yazıyorsunuz; ben İslâmın 1400 yıllık geçerli olan ahkâmından söz ediyorum. Kur'anda üç türlü nesh vardır.

    1- Metni nesh olup hükmü devam eden ayetler.

    Örnek, Recm âyetidir. "İhtiyar erkek ve ihtiyar kadın zina ettikleri vakit, ALLAH'dan bir ceza olarak onları “recm» edin, ALLAH Azizdir, Hakim­dir." [Mâlik, Muvatta', Hudûd 10; İbn Mâce, Hudûd, 9; Ahmed b. Hanbel, V, 132, 183]

    2- Kur'anda metni bulunduğu halde hükmü nesholan âyetler.

    Örnek: " Sizin dininiz size, benim dinim banadır." Kâfirun: 6 ayeti, "Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün..." Tevbe: 5 ayetiyle nesholmuştur. Kâfirun suresi hemen her namzda zammı sure olarak okunur ama, hükmüyle amel edilmez. Hatta Hristiyanlarla ilgili biribirini tutmayan âyetler vardır.

    "inananlara sevgi bakımından en yakınları da biz Nasraniyiz diyenlerdir. Bunun sebebi de, onların içinde ilimle, ibadetle uğraşanlarla rahiplerin bulunuşudur ve bir de onlar, ululanmazlar." Mâide: 82
    Yukarıdaki âyette Kur'an, Hristiyanları sevgi baskımından müslümanlara en yakım topluluk olarak görüp överken,Tevbe: 29 da Hristiyanların da içinde bulunduğu ehl-i Kiatap için şu hükmü verir.
    "Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın."

    Mekke dönemide İslam peygamberine, insanlara öğüt vermesini, onlarla güzelce konuşmasını emreden âyetler inmiş ve hatta "Sen onların üzerinde bir vekil değilsin." (Şura: 6) denerek bir zorlama ortaya konmamıştır. Fakat Hicretin 9. senesinde nâzil olan tevbe suresiyle önceki tüm barış ayetleri nesholunmuştur.

    Buhari'nin Tecridinde şu hadiis bulunmaktadır.

    Hadis No : 24
    Fasil : KİTÂBÜ`L-ÎMÂN
    Konu : Zekât
    Ravi : Abdullâh b. Ömer
    Başıik : EHL-İ KÜFÜR İLE, KÜFÜRLERİNDEN DÖNÜNCEYE KADAR, MUHÂREBE ETMENİN FARZİYETİNE DÂİR ABDULLÂH İBN-İ ÖMER HADÎSİ
    Hadis : Şöyle demiştir: Resûlu`llâh salla`llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
    Allâh`dan başka hak İlâh olmadığına ve Muhammed`in Resûlullâh olduğuna (zâhirde) şahâdet, salâtı ikâme, zekâtı edâ edinceye kadar nâs ile muhârebe etmek bana emrolundu. Onlar, bunları yapınca -müslümanlık hakkının muktezâsı (olan hudûd) müstesnâ- hakk-ı İslâm olmak üzere canlarını ve mallarını benim elimden kurtarırlar. (bâtınlarından dolayı olan) hesaplarına gelince o (hesâbı görmek) Allâh`a kalmıştır.

    3- Hem hükmü hem de metni nesholan âyetler.
    Enes İbni Malik (rd) rivayet eder ki,
    ALLAH'ın Resulünün sağlığında, Tevbe Sûresine eşit bir sûreyi okurduk. Şu ayetten başkasını unuttum
    "Velev enne libni ademe vadiyani min zehebin lebteğa ileyhima salisa. Velev enne lehu salisen, lebteğa ileyhima râbia. Velâ yemleu cevfebni ademe illetturabu. Ve yetubüllâhu alâ men tab"
    Meali şudur :
    “Eğer Ademoğlunu altından iki vadisi olsa, ister ki ona üçüncüsü satılsın. Üçüncüsü de olsa isterki ona dördüncüsü katılsın. Ademoğlunun karnını topraktan başkası doyurmaz. Al­lah tevbe edenlerin tevbesini kabul eder»
    Metni nesholan bu ayeti, bazı kelime değişikleriyle ve ayni anlamda olmak üzere, Ebu Vakıdı Elleysî, Ebu Musal Eş'arî ve Zeyd İbni Sabit de rivayet etmişlerdir.
    El İtkan: cild:2 s/25
    Nesh ve mensuh konusunu ekseri İslâm ulemâsı kabul etmiş ve asla tahrifat olarak değerlendirmemiştir. Sizin "o hadis yamuktur, şu hadis uydurmadır" demenizle, 1400 küsur senelik müktesebât değişmiyor. Bu hadisler üzerine İslam hukuku oluşmuş, İslamın ilk dönemlerinden günümüze başta mezhep imamları olmak üzere ulemanın tamamı, sizin uydurma deyip burun kıvırdığınız hadisleri mesned alarak içtihad etmişlerdir. Kur'an üzerinde az-çok araştırma yapmış/kafa yormuş herkes, âyetleri dilediği gibi yorumlayabilir. Fakat o zaman Kur'an, her çağda değişen fikirlere göre yeniden yazılmış olur. İşte sizin şiddetle karşı çıktığınız, kabûle yanaşmadığınız "tahrifat"da böyle gerçekleşir.

    İmza

Tahrif derken keçinin ayeti yemesi iddiasını kaste…

  • Burak Kaya
    Burak Kaya
    dunyadinleri.com/burak2c264
    buradaydı
    Cinsiyet : Bay
    Şehir : DiğerYerler
    Meslek : Öğrenci
    Giriş : 103
  • Yazan : Burak Kaya Tarih : Beğeniler : 0

    Tahrif derken keçinin ayeti yemesi iddiasını kastetmiştim.Bu hadisi delilmiş gibi nasıl sunduğunuzu ise anlamış değilim.İslam alimlerinin ekserisi diyorsunuz,oysa çoğunluk bizim için delil değildir.Nitekim Kuran "yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni sapıtırlar" demiştir.Kaldı ki İslam dünyasına yayılmış bunca yozlaima varken,hala çoğunluk çoğunluk demek,İslamın nasıl tersyüz edildiğinin farkında olmamak demektir.Cemaleddin Efganinin dediği gibi:hiçbir peygamber yoktur ki kendisinden sonra getirdiği din ters yüz edilmiş olmasın!

    Ayrıca dini görüş kısmında "İncil'e meftun" yazan birinin recm konsundaki ısrarcılığına da anlam verebilmiş değilim.İsa'nın recme ilişkin söylediği "ilk taşı günahsız olanınız atsın" söylemi İncile gönül vermiş birini derinden etkilemiş olmalıydı.

    İmza

    Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim... Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı değildim... Sosyalistleri içeri aldıklarında sustum. Ben sosyalist değildim... Yahudileri tutukladıklarında sustum. ...Çünkü ben yahudi değildim... Sonra benim için geldiler. Ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı." - Martin Niemöller.