Çinliler 8 Şubat'ta geleneksel Bahar Bayramı'nı kutlayacak. Bayram, geleneksel Çin kültürünün özünü en iyi yansıtan bir zaman dilimi. Bayramdan önce herkes memleketine dönüp bayramı ailesiyle birlikte kutlamaya çalışır. Ailesine erken kavuşmak isteyen vatandaşlar bayramdan 2 hafta önce farklı ulaşım araçlarını seçer. Böylece "Bahar Bayramı Trafiği" başlar. Bu yıl bayram tarfiği 24 Ocak günü başladı.

Çin 1.3 milyar nüfusuyla kalabalık bir ülke. Bayram için bazı vatandaşlar havayolunu tercih ederken, pek çok kişi treni seçiyor. Bu dönemde ülke genelinde uçakla gerçekleştirilecek yolculuk sayısının 55 milyona yaklaşması bekleniyor. Aynı dönemde trenle gerçekleştirilecek yolculuk sayısı geçen yıla göre yüzde 12,7 artışla 332 milyona ulaşacak. Yolculuk sayısının artışında son bir yılda inşası tamamlanan ve 10 bin kilometreye yaklaşan ilave demiryollarının önemli katkısı olacağı kaydedilirken, bunun 3 bin 306 kilometresini yüksek hızlı tren hatları oluşturdu

Bahar Bayramı tatilinde yaklaşık 6 milyon Çinlinin yurtdışına seyahate çıkması bekleniyor. Yorucu bayramlaşma ve yemek pişirme sürecinden çekinme, evli çiftler için hangi tarafın ailesinin ziyaret edileceği meselesi, çocuklara harçlık vermenin ekonomik baskısı, memlekette havaların soğuk olması, farklı bir ortamda bayramı kutlama isteği gibi nedenlerle her geçen yıl yurtdışına seyahati tercih edenlerin sayısı artıyor.

Bayramdan önce yapılan bir anketin sonuçlarına göre, ankete katılanların yüzde 60'tan fazlası Bahar Bayramı tatilinde yurtdışı seyahati tercih edecek. Çinli yolcular 100'den fazla ülke ve bölgeye ve en uzak yer olarak da Güney Kutbu'na gitmeyi planlıyor.

Tayland, Japonya ve Güney Kore gibi Çin'in komşu ülkeleri Çinli turistler tarafından en çok tercih edilen ülkeler arasında.

İstanbul'da Bahar Bayramı buluşması

Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu ve Çinli göçmen derneklerinin birlikte düzenlediği Bahar Bayramı buluşması 24 Ocak akşamı İstanbul'da gerçekleştirildi.

Çin'in İstanbul Başkonsolosu Gu Jingqi, Çinli göçmenlerden temsilciler ve Türk dostlar etkinliğe katıldı.

Çin'in İstanbul Başkonsolosu Gu Jingqi, başkonsolosluk adına Türkiye'deki Çinlilerin bayramını kutladı.

Gu Jingqi, 2015 yılında Çin ve Türkiye'nin çeşitli alanlardaki işbirliğinin meyve vermeye devam ettiğini söyledi.

2015 yılında iki ülke arasında üst düzey ziyaretler gerçekleştirildiğini ve büyük projelerdeki işbirliğinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini söyleyen Gu, Maymun Yılı'nda işbirliği için daha fazla çaba gösterilmesi dileğinde bulundu.

Bahar Bayramı buluşmasında şarkı, dans ve müzik programları sunuldu. Türkiye'de yaşayan Çinliler, Çin işletmelerinden temsilciler, Çinli öğretmenler ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 400 kişi etkinliğe katıldı.

Yeni yılın provası: Ocak Tanrısı'na Şükür

Bugün, Çinlilerin geleneksel Ay Takvimi'ne göre Koyun Yılı'nın 12. ayı, yani son ayın 23. günü. Bugün "küçük yıl" anlamındaki "Xiao Nian" olarak adlandırılıyor. Bu ifade 12. ayın 23. gününün önemini vurguluyor. Aynı zamanda bugün Ocak Tanrısı'na şükretme günü olarak biliniyor.

Çin efsanelerinde geçen tanrılardan biri olan Ocak Tanrısı, Gök Tanrı tarafından dünyadaki her aileye gönderilen bir memurmuş. Ocak Tanrısı her yıl Gök Tanrı'ya rapor yazmalıymış. İnsanlar Ocak Tanrısı'ndan hem korkuyor, hem de ona saygı gösteriyorlarmış. Bu yüzden Ocak Tanrısı'na yaranmak için, insanların dünyasında her yıl "Ocak Tanrısı'na tapınma" geleneği oluşturulmuş.

Çok eskiden insanlar Ocak Tanrısı'nın Gök Tanrı önünde kendilerine övgü dolu sözler söylemesi için ocak şekeriyle ocağa şükrediyorlarmış. Hem yapışkan hem de tatlı olan ocak şekeri arpa filizinden yapılıyormuş. İnsanların Ocak şekeriyle ocağa şükretmelerinin amacı, Ocak Tanrısı'nın ocak şekerini yemesinden sonra ağzını şapırdatarak "tatlı yiyen tatlı konuşsun" demesi ve kötü söz söylememesidir.

Çinliler için yeni yılın 12. ayın 23. gününde başladığı ifadesi yanlış değildir. Çünkü 12. ayın 23. gününde Çinliler, 7 gün sonraki Bahar Bayramı, yani yeni yılı kutlamak için hazırlık yapmaya başlar. Hatta köylerde, bayram için hazırlık çalışmaları 12. aya girilir girilmez başlar.

Yeni yıl eşyası arasında havai fişekler, Chunlian (kapının iki yanına yapıştırılan, kırmızı kağıt şeridin üzerine yazılan uğur, mutluluk ya da bereket dileyen iki dize), pencere çiçeğiyle anılan kesme kağıt, mum, et, hediyelik oyuncak, genç kızların sevdiği takılar yer alıyor.

Yılın ilk sezonu Li Chun

4 Şubat günü Çin'de Li Chun sezonu kutlanacak.

Çin halkının atalarının geliştirdiği 24 sezonun en başında yer alan Li Chun'u Han etnik grubunun yanı sıra, bazı azınlık etnik gruplar da kutluyor.

Qin hanedanından beri "Li Chun" bahar mevsiminin başlangıcı olarak görülüyor. Li Chun astronomik açıdan yılın 24 sezonundan biri olarak, bir astronomik terim de sayılır; ancak tabiatta, insanların kalbinde "Li Chun", ılık hava, kuşların şarkısı, çiçeklerin mis kokusu, büyüme ve ekim demektir.

Li Chun'a gelindiğinde insanlar, gündüzlerin uzadığını ve güneşin ısındığını hisseder. Çin'de bir atasözü şöyledir: "Li Chun'da yağış gelir, insan erken kalkar geç uyur". Buna göre insanlar erken kalkıp bahar ekimi yapmalı.

"Li Chun" sezonunda anma etkinliği düzenleme, en az 3 bin yıl önceye dayanıyor.

O zaman tapılan Jumang veya Mang Tanrısı, tarım işinden sorumlu "Bahar Tanrıları" olarak biliniyor. Tarihi kayıtlara göre, Zhou hanedanı döneminde Li Chun'u karşılamak için şöyle bir tören yapılırmış: Li Chun gününden 3 gün önce, imparator oruç tuttup etsiz yemek yer; Li Chun gününde imparator bizzat yöneticilere başkanlık ederek, başkentin doğu yönünde 4 kilometre dışarıda karşılama töreni yapar, bereket diler. Jumang'ın doğu tarafında oturduğuna inanılması nedeniyle, baharı karşılama töreni doğu tarafında yapılır. Daha sonraki hanedanlarda baharı karşılama mekanı kentin doğu yönüyle sınırlı kalmadı. Song döneminde tören sarayda yapılmaya başlandı.

Qing hanedanına gelindiğinde baharı karşılama töreni bütün toplumun dikkatini çeken ve halkın da katıldığı folklorik bir etkinlik haline geldi. Bu dönemde Li Chun gününde mutlaka "bahar sığırı" adı verilen sığır çekilip hafifçe dövülürdü. Bu artık baharın başladığı, dolayısıyla tarımsal ekim çalışmalarına özen gösterilmesi gerektiği anlamına geliyordu. Bugün bu eski gelenek yeniden canlanmaya başladı.