Gündem

Ana Sayfa Haberler Gündem 'Taklacı bakan' sözleri kavga çıkardı!

'Taklacı bakan' sözleri kavga çıkardı!

'Taklacı bakan' sözleri kavga çıkardı!
Yazan : @Dünya Dinleri Tarih : Kategori : Gündem Yorumlar : 0 Okunma : 2489 Beğen : 0

BDP'nin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında Nevruz olaylarıyla ilgili verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri gergin geçti.

Hakkındaki iddialarla ilgili söz alan Şahin'in sözleri Genel Kurul'da tartışmalara neden oldu.

BDP Grubu adına ilk konuşmayı Muş Milletvekili Sırrı Sakık yaptı. "Bir ülkenin rotasını, demokrasinin geldiği noktayı, İçişleri Bakanı'na bakarak anlayabilirsiniz" diyen Sakık, "Göreve geldiğinden bu yana yaptıklarına şahit oluyoruz. İlk göreve geldiği günden bugüne çeşitli sözleriyle tepki çekmiştir. Büyük Türk düşünürü İdris Naim Şahin" dedi. Kürt sorununa ilişkin "Kürt sorunu diyorlar, ben arıyorum bulamıyorum" dediğini hatırlatan Sakık, "Arayan mevlasını da bulur, belasını da bulur. Sizin dünyadan bile haberiniz yok" diye konuştu.

"Böyle devlet yönetimi olmaz"

MHP Grubu adına gensoru için söz alan Günal, AKP hükümetini eleştirerek, "Böyle devlet yönetimi olmaz. Önce ispatlamayan müsterihtir diyorsun, sonra benim sır küpüm ben gönderdim diyorsun. Yok böyle bir şey" diyerek şunları söyledi:
"Önce oturup bir tavır belirleyin. Başkaları için NATO'yu çağıracağınıza, kendi içinizdeki sorunu halledin. Çağırın bakanlar kurulunu bir strateji belirleyin. Yanlışta olsa onu uygulayın. Plan bütçe komisyonundaki tüm arkadaşlar gülmekten ölüyoruz. Eline bir kağıt alan atıp iki imza kanun teklifi diye getiriyor. Önü yok arkası yok, analizi yok. Sonra defalarca değiştiriyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti bir devlet geleneğine sahiptir. Türk vatandaşı diyince, sadece orta asyadan gelenlere denmiyor. Ne mutlu türküm diyene sadece Türkleri kapsamıyor. İstanbuldaki minyatürk'ü minyatürkiye olarak, niye utanıyorsunuz Türklükten kardeşim. Gelin canlar bir olalım diyorlar. Bir olalım, diri olalım diyorlar. Buharadan gelen sözü dinleyelim. 2023'te lider ülke, 2053'te süper güç olmanın yolu Türk İslam sentezindedir."

Şahin hakkında BDP'nin verdiği gensoru için kürsüye gelen CHP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, ise öncelikle bakanın 10 yıllık milletvekili olduğunu hatırlattı. Şahin'in bakan olduğunda kendi Facebook sayfasından "Ordu'ya hayırlı olsun" ilanı verdiğini belirterek şunları söyledi:
"Sayın Şahin, 10 yıldır milletvekili olan bir bakan hakkında konuşuyoruz. Şahin'in facebook sayfasından "Orduya hayırlı olsun" demiştir. Yani nihayet Ordu Şahin gibi bir milletvekiline sahip olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına millet sitem etmektedir ki, böyle hayırlı bir insanı niye yıllarca bizden sakladınız?
Sayın bakan 9 ay 4 günü çok iyi kullanmıştır. Ama bu hayırlı mıdır? Bu tartışılır. Sayın bakanın yaptığı konuşmaları anlamaya çalışıyoruz. Algılayamıyoruz. Halka bir mesaj vermeye çalışıyor ama biz anlamakta güçlük çekiyoruz. Sayın bakan için söyleyecek çok şey var ama biz birer fani olarak Sayın Şahin'i masaya yatırıp inceleyecek değiliz. Öncelikle AKP'nin içişleri bakanlığı görüşünü değerlendirmemiz gerekiyor.
Yurttaşa adet demek, onu bir insan olarak görmekte bir sıkıntı var demektir. Bir şehidi ceset parçası olarak tanımlayabilmek, o içişleri bakanının kendisine verilen görevin içselleştirememiş demektir. Van'da saray espirisi yapmaya kalkmazdı. Oranın saray olmadığını askeri yaşam kalitesini bilen herkes bilirdi."

Bakan Şahin'e daha önce radyasyonlu çayın, "Zararlı olmadığı gerekçesiyle" içildiğini hatırlatarak, "Biber gazının zararsız olduğunu iddia ediyor. Ben öneriyorum sayın bakana alsın yarım metreden o biber gazını sıksınlar. Nasıl bir şey olduğunu anlasın" dedi.

Türkiye'de 10 yıllık süreçte 10'u aşkın yurttaşın bu gazdan etkilenerek hayatını yitirdiğini vurgulayan, Günaydın, şöyle devam etti:
"5 TEDAŞ görevlisi Erzurum Aşkale'de 2 saat çırpına çırpına ölüyor. Ben soruyorum niye bu zaman içinde bir helikopter operasyonu yapılmıyor. Hangi ülkenin diktatörü hangi sevindiğini bana anlatmak için bir takla atmasını isteyebilir. Bu nasıl bir kibirdir. Ben böyle bırakın bir bakan, diktatör bile olmadığını düşünüyorum. Mustafa Bozçayır, Köy Enstitülerini kapattığımız için, yerleştirdiğiniz bu zihniyet farkı nedeniyle, 'Sen kim oluyorsun, bana böyle bir soru sorabiliyorsun. Ben milletim, sen vekilsin' demiyor, senin çaldırdığın çalgıyla oynuyor. Kürt sorununu göremediğinizi söylüyorsunuz. O zaman eski bakanlara eski başbakan yardımcılarına sorun, Atatürk Orman Çiftliğinde, Oslo da Habur'da neler olmuş. Sorun öğrenirsiniz. Bu iki yüzlü politikaları bırakın."


"Bunun adı nevruz adına başkaldırı, bölücülüktür"

AKP adına gensoruya ilişkin bir konuşma yapan Tekirdağ Milletvekili T. Ziyaeddin Akbulut, BDP'nin gerekçesini tek tek anlatarak buna destek vermeyeceklerini söyledi.

Daha sonra kürsüye hükümet adına çıkan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, önergenin özü itibarıyla geçen ay 21 Mart ve öncesinde, sonrasında bakanlığın Nevruz kutlamaları nedeniyle aldığı tedbirleri kapsadığını belirterek, "BDP her zaman olduğu gibi kendi anladığını, kendi istediğini bir hak olarak görmektedir. Bu da onların varlığının, görevleriyle bir gereğidir. Hiç yadırgamıyorum" dedi. Şahin şunları söyledi:
"Nevruz bahara merhaba günü, haftası, hatta ayı. Buna kimsenin diyeceği bir şey yok. Keşke hep beraber kutlasak. Baharı kutlamak adını koymadan herkes kutluyor. Toprağına, hukuka saygılı, vatanına saygılı kutlayan herkese sevgimiz ve saygımız var. Bir nevruz ki o gün bahane edilmek isteniyorsa, yollar işgal ediliyor, taşlar sökülüyorsa, ağaçlar, otobüsler yakılıyorsa. Bir şeyler adına, bölücü örgüt adına biz buradayız deniyorsa, kusura bakılmasın bunun adı nevruz adına başkaldırı, bölücülüktür.

"Kürtleri cebren köleleştirme"

Peki nerden biliyordunuz da düzen getirdiniz. Milli güvenlik gerekçesiyle, kamu düzeni adına yapılmasına izin vermediniz. Kürtleri Cebren Köleleştirme(KCK) grubunun verdiği talimatları dinleyerek öğrendik. Bu yüzden de tedbir almak zorundaydık. Peki ne oldu. BDP ve uzantıları durmadılar, yine masum insanları kandırarak, korkutarak teşvik ederek, 18 Mart'tan itibaren sokaklara dökmeye çalıştılar. 10 bine milyon derseniz başarıldı.
Ama bizim aldığım istihbarata göre başarılamadı. 18 Mart'ta ne oldu?, Diyarbakır'da İstanbul'da, otobüsler yakıldı. Bunlara BDP'li vekiller binmiyor, halk biniyor. O gün Diyarbakır'da, haberleşme cihazlarının donanımları yakıldı. Herhalde bunları üzerinden atlamak için yaktılar. Masum esnafın dükkanları yerle bir edildi. Ne oldu o gün göz bebeğimiz İstanbul'da ağaçlar yakıldı. Bu nasıl bir zihniyettir. Otobüs durakları bu hale getirildi."


Fotoğraflar gösterdi

Bu arada yaşanan olaylara ilişkin çeşitli fotoğraflar da gösteren Bakan Şahin, "Yakıp yıkılan, zarar verilen bu araçlar, bu duraklar milletin malıdır" diyerek, "Eğer bu istihbaratın gereğini yapmasaydık, bunların binlercesi karşımıza çıkacaktı" dedi.

Bakan Şahin, fotoğraflarla yaptığı konuşmasına şöyle devam etti:
"Adana ve Mersin'de patlayıcılar ele geçirildi. Ogün polise BDP parti binasından uzun namlulu silahla ateş edildi. Hangisi çağ dışılık, Ahmet Toprakoğlu o akşam şehit oldu. Biz tabiî ki bu şehidin hesabını sizden soracağız. Bu fotoğrafta gözüken kişinin elinde Molotof kokteyli var. Yanında ise şu anda salonda bulunan bir milletvekili. İsteyerek mi gidiyorlar yok. Ben biliyorum isteyerek yapmıyorlar bunu."

Telefon trafiği

Bu arada olayların yaşanmasından hemen önce 2 BDP'li milletvekili arasındaki konuşmayı aktaran Şahin, tüm konuşmasını BDP'li Milletvekillerinin sıralara vurarak çıkardığı sesler eşliğinde yaptı. "Milletvekili arkadaşımız konuşuyor, 'Ya iyi ki bakan yasakladı. Yoksa meydan meydan gezmek zorunda kalacaktık' diye konuşuyor. İpleri başkalarının elinde, çekerlerse dururlar, bırakırlarsa giderler. Parti olarak diyecek bir şeyim yok" dedi.

BDP'nin, KCK'ya bağlı bulunduğunu iddia eden Bakan Şahin, şöyle devam etti:
"KCK yapılanması, 30 yıllık lanetli yapının bir uzantısı. Ayrıca başında filan değiller, bu yapının ortalarında bir yerde. Bu yapı öncelikle PKK terör örgütü üyelerinin dinden uzaklaştırmak için yaptığı bir eğitimdir. Bu yapıda İslam inancı yoktur. İkincisi hiçbir dine tabii olmamaktır. Bu yapı benim kürt kardeşimizin diniyle alay eden bir yapı vardır. Sahte namaz vardır, sahte imamlar vardır. Bu yapının özünde Kürtlerin peygamberi haşa başkan Apo vardır. Benim Kürt kardeşim 30 yılda çok çekmiştir. Bu yapı sayesinde tarım ve hayvancılık dibe vurmuştur. Ticaret dibe vurmuştur. Kepenkler kapatılmıştır.
Siz olmasanız, bu kanlı örgüt olmasaydı, bu bölgedeki insanların cebinde daha çok para olurdu. 30 yılda yakmaktan, yıkmaktan ve kan dökmekten başka ne yaptınız. Hala zarar veriyorsunuz. O sıralar milletin sıralarıdır."

Bakan Şahin'in hükümet sıralarına dönmesinin ardından BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Kendi ağzıyla iki milletvekili kendi arasında dinlettiğini itiraf etti. Bunun hesabını versin. Bunun kayıtlara geçirilmesi gerekli. Kimin emriyle hangi mahkemenin emriyle yaptınız. Bunu TBMM'ye açıklasın. Buradan suç duyurusunda bulunuyoruz" dedi.

Ardından sataşmadan söz alan Ahmet Türk ise, "Cuma namazını dile getirerek halkımızla dalga geçmiştir" dedi ve şunları söyledi:
"Yıllardır bu parlamentodayım, halkın dini inançlarıyla dalga geçen bir anlayış görmedim. O Cuma namazlarında her ilçede 5 bin 10 kişi namaz kılıyordu. Hiç kimse Kürtlere dini öğretemez. Sayın bakan bir Fatiha okumayı biliyormuş gibi. Önce gelsin bize bir cenaze namazında nasıl Fatiha okunur bize anlatsın. Sanki kendisi mükemmel bir Müslümanmış gibidir. Bin yıldır bu topraklarda yaşayanları inkar ederek kardeşlik sağlanmaz."

BDP Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ise adalet ve güvenlik hizmetinin böyle bir bakana emanet edilemeyeceğini ifade ederek, "Kutlu doğum haftasında milyonlarca Kürt halkıyla dalga geçti. Bu bakan ustalık kabinenizin en rezalet, en rezil duruşunu gösteriyor" dedi.

Bu sözler üzerine araya giren TBMM Başkanvekili Akşener, müdahale ederek, Kaplan'a temiz bir dil kullanmak zorunda olduğunu hatırlattı. Kaplan, daha sonra "Normal bir demokrasilerde, böyle bir itirafla telefonları dinlettiğini söyleyen bir bakanın bir gün o koltukta oturamaz. Böyle bir bakan kontrolsüz bir güçtür" diyerek konuşmasını bitirdi.

"Bir takla at da senden kurtulalım"

BDP'liler gruptan sert sözlerle Bakan Şahin'i eleştirirken, kürsüye gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise, "Burada nevruz görüşmeleri yaparken, 2 ölü 128 yaralı. Bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor. Ama senin haddin değil, Kürtlerin inançlarını sorgulamak haddin değil, görevin de değil. Şimdi ben sana soruyorum, sen Müslüman mısın? Hangi milletvekilinin konuşmalarını dinlettin de konuşuyorsun. Bunu açıklamazsan namertsin, alçaksın" dedi.

Sakık, ardından da Bakan Şahin'e dönerek "Bu ülkeyi seviyor musun, Recep Tayyip Erdoğan'ı seviyor musun? İspatla kalk da takla at, bir oyna da biz de senden kurtulalım. Sen bu ülkenin bir başbelasısın" diyerek kürsüden ayrıldı.

Sataşmada dolayı söz alan AKP Grup Başkanvekili Elitaş ise BDP'lilerin Bakan Şahin'in belgelerine tahammül edemediklerini belirterek, "Buradan gösterilen belge ve fotoğraflara tahammül edemediler. Söyledikleri Kürt halkının inançları ilgili değildi. Terör örgütünün inançlarını anlattı. Kürt halkının temsilcisi siz değilsiniz. Sabırla burada çıkan bakanı dinleyeceksiniz" diye konuştu.

Son olarak söz alan BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ise "Sayın bakan verilen rolü yerine getiriyor. Sayın bakan siz bir rolü üstleniyorsunuz. Bu ülkedeki bazı dinleri ve inançları aşağılayarak bir yol alamazsınız. Eğer BDP'li kadın milletvekilleriyle ilgili konuşacaksınız, 10 düşünüp 1 konuşacaksınız. Bizler bunun böyle biliyorduk. Türkiye toplumu bilsin ki sizin bu sorunu çözmek gibi çabanız yoktur. Bu sürece bir önerliğiniz yoktur. Bunu Türkiye toplumu bilsin istedik" dedi.

Ardından gerginliğin daha fazla artmaması ve tartışmaların uzamasına müsaade etmeyen TBMM Başkanvekili Akşener, hemen Bakan Şahin hakkında BDP'nin verdiği gensoruyu oyladı. Yapılan oylama sonucunda gensoru gündeme alınmadı. Ardından oturum kapatıldı.



Yazar Hakkında

  • @Dünya Dinleri

    @Dünya Dinleri

    Bırakın Fikirleriniz Özgür Kalsın ! https://www.alternatifforum.org

    Dunyadinleri.Com Yöneticisi

Yorum Yaz


Yazdığınız yorumların genel ahlak kurallarına uygun olmasına özen gösteriniz. Ayrıca yazdığınız yorumlarda isminiz e postanız eksik yanlış olmamalıdır aski halde yorumlarınız onaylanmaz dikkate alınmaz cevap verilmez.

Haberler