Pakistan Din İşleri ve Uyum Bakanı Serdar Muhammed Yusuf, beraberindeki heyetle Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i makamında ziyaret etti.

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkinin herhangi iki ülke arasındaki ilişki olmadığını, sadece siyasi ve diplomasi üzerine değil, halkların birbirlerine karşı gönülden sevgisi ve muhabbet bağı üzerine kurulmuş bir ilişki olduğunu belirtti.

Pakistan ile kurulan ilişkilerin yükselerek devam ettiğini kaydeden Başkan Görmez, şunları söyledi;

Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişki halkların kardeşliği üzerine bina edilmiştir. Bu ilişkiler yükselerek devam etmektedir. Bilhassa kurtuluş savaşımızda Pakistanlı kardeşlerimizin Türkiye’ye yardım etmesi, Türkiye’de yaşayan herkesin hafızasında saklıdır. Biz kendi İstiklal Şairimiz Mehmet Âkif'i ne kadar seversek Muhammed İkbal’i de o kadar kendimizden biliriz. Allah'a hamd olsun bu sevgi ve muhabbet üzerine kurulu olan ilişkiler yükselerek devam ediyor. Bilhassa 2000’li yıllarda meydana gelen depremlerde Türk halkının Pakistanlı kardeşlerini ne kadar sevdiğine şahit olduk. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz Pakistan ile sürekli ilişkileri geliştirme çabası içinde olduk. Sizin bu ziyaretinizle bu ilişkiyi kurumsallaştırmak istiyoruz. İnşallah bu ziyaret kurumsal ilişkilerin başlamasına vesile olacaktır.

İslam dini ve İslam dünyası çok zor bir süreçten geçiyor. Bizi birleştirmeye gelen İslam dini, maalesef İslam dünyasında tefrika aracı olarak kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Bilhassa Afganistan'da başlayan sorunlar sebebiyle Pakistan'da da uzun yıllardır kardeş kavgalarının yaşandığına şahit olmaktan üzüntü duyuyoruz. Bu sorunları kökünden çözebilmek için bilgi, eğitim ve insan yetiştirme düzenini yeniden gözden geçirmek zorundayız. Doğru dini bilgi elde edilmeden ve o bilginin doğru eğitimi yapılmadan bu sorunları çözmek İslam dünyasında mümkün değildir.

Bilgiyi, dini bilgi ve dini olmayan bilgi diye ikiye ayırarak bölünmeler ve parçalanmalar meydana getirmek İslam dünyasında pek çok soruna sebep olmuştur. Bu tasnif İslam’ın tabiatına da aykırıdır. Bizim kadim geleneğimizde hüküm bilgisi ne kadar önemliyse Hikmet bilgisi de o kadar önemlidir. Kitabın ayetleri ne kadar önemliyse kâinatın ayetleri de o kadar önemlidir. Dolayısıyla eğitim sistemlerimizi yeniden gözden geçirme mecburiyetimiz var. Sadece formel eğitim sistemi değil, insan yetiştirme düzenimizi topyekun yeniden gözden geçirmek zorundayız. Camide topluma verdiğimiz bilgilerden, sokakta, medyada, okulda, medresede her yerde verdiğimiz bilgilerle, eğitimlerle nasıl bir insan yetişiyor, onu gözden geçirmek zorundayız. İslam’ın insanlığa getirdiği hakikatlerle İslam dünyasının sokaklarında, şehirlerinde, okullarında gördüğümüz yanlışlar arasındaki ilişkiyi yeniden gözden geçirmek zorundayız.

Konuk Bakan Yusuf ise, Diyanet İşleri Başkanlığında olmaktan duyduğu onuru dile getirerek, Türkiye ile Pakistan halkı arasında çok samimi bir kardeşlik ilişkisi olduğunu kaydetti.

Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı modelinin Pakistan’da da kurulabilmesi için çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Bakan Yusuf, şöyle konuştu;

“Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkiler, çok derin ilişkilerdir. Bu ilişki daima devam edecektir. Türkiye ile Pakistan halkları arasında çok samimi ilişkiler var. 2005 teki depremde Türkiye halkı Pakistan'ın yanında oldu. Türkiye ile gurur duyuyoruz. Türkiye her konuda Pakistan'a yardım etmektedir. Türkiye’yi örnek alıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığını model alarak Pakistan’da da böyle bir kurum kurmak istiyoruz. Eğitim konusunda da Türkiye’deki İmam Hatip okulları gibi bir sistemin Pakistan eğitim sisteminde uygulanması için çalışmalarımız var. Türkiye’deki sistemi inceleyerek Pakistan’da uygulamak için arkadaşlarımız incelemelerde bulunuyor. Dini eğitim ile fen ilimlerinin bir arada verilmesi konusunda Türkiye örneklik teşkil ediyor. Bu ziyaretimizle sizinle birlikte yeni ortak çalışmaların kapısı aralanacaktır.”